Her şeye rağmen
İhracatın yeniden büyümeyi sırtlanabilmesi için 144 milyar $'lık hacmi yetmez. Hele ki kilosu ortalama 1.43 $'lık katma değerli ihracatla hiç olmaz. Yine de 3 tarafı deniz 4 tarafı sorunlu...
İhracatın yeniden büyümeyi sırtlanabilmesi için 144 milyar $'lık hacmi yetmez. Hele ki kilosu ortalama 1.43 $'lık katma değerli ihracatla hiç olmaz. Yine de 3 tarafı deniz 4 tarafı sorunlu coğrafyasıyla Türkiye, her şeye rağmen ihracatı bir düzeyde tutmayıbaşardı.
Öncelikle 30 milyar $'lık jeopolitik riskler söz konusu oldu. Habur'un dahi kapandığı 2015'te, Mersin limanı ve Trakya dışında işlerin yolunda gittiği kapı kalmadı. KuzeydeRus ayısı, doğuda İran takozu ve güneyde ateş çemberine rağmen 100 milyon ton malıdışarı satmayı başarabildik.
Burada 60 bin ihracatçıyı tebrik etmek gerekiyor. Değişen her koşulda kendine bir başka çıkış yolu arayan gözü pek ihracatçı, kapanan Habur örneğindeki gibi katır sırtında ihracatı dahi denedi. Bu insanlara çok şey borçluyuz ve bana göre ekonominin fazlabilinmeyen kahramanlarıdırlar.
Peki, ihracat için çıkış yolu var mıdır? Elbette... Küresel Kriz başlayıp 2009'da Avrupa tıkanınca, eksen kaydırmış ve gezegende gidilmedik yer bırakmamıştık. Ardından bu işin sadece gümrük noktası meselesi olmadığını kavradık, inovasyonun önemini keşfettik.
Bizim dışımızdaki parametreler belli: Jeopolitik riskler, paramparça Irak, kan gölü Suriye, ambargo sürecinde yardım ettiğimiz ama şimdi işbirliğine yanaşmayan İran ve gıda, tekstil dâhil ürünlerimizi sabote eden Rusya... Böylesi negatif şartların düzelmesi içindiplomasi gayreti sürüyor.