İhtişam ve sefalet
Komşusu açken uyumak mümkün mü? Tarih; "değil" diyor. Bu komşu, kapı komşunuz olabileceği gibi komşu ülke de olabilir. Ancak G20 zirvesinde bütün dünyaya kabul ettirdiğimiz gibi;...
Komşusu açken uyumak mümkün mü? Tarih; "değil" diyor. Bu komşu, kapı komşunuz olabileceği gibi komşu ülke de olabilir. Ancak G20 zirvesinde bütün dünyaya kabul ettirdiğimiz gibi; açlığın yol açacağı küresel dramlar, coğrafyadan bağımsızdır ve gezegenin her köşesi açlarla tokların savaşına sahne olabilir.
G20 sonuç bildirgesinde liderlerin ilk kez eşitsizliğe dikkat çekiyor olması tesadüf değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşitsizlikle her alanda mücadele çağrısı, çalışma hayatından toplumsal barışa dek muhtemel etkilerini hatırlatması, yaklaşmakta olan tehlikeye karşı tedbir önerisi oldu.
Tarih felsefecisi Arnold Joseph Toynbee'nin medeniyetlere dair bir tesbiti var; "en parlak uygarlığın barbarlığa yakınlığı, en parlak demirin pasa yakınlığı kadardır."
Toynbeee'nin anlatmak istediği; kültürlerin dinamizmi, tıpkı korozyon şartlarındaki demiri paslandırdığı gibi, uygar ulusları da çok kısa sürede tarihin Orta Çağ'ınadöndürebildiğidir.
Gelişmiş ekonominin sağladığı ihtişam; bu ulusların geçmişi üzerinde "teflon" etkisi yaratmış, ilkellik, demokrasisizlik ve barbarlığa dair hiçbir algı, bu ülkelerin üzerineyapışmaz olmuştu.
Ancak bu teflon, Paris saldırısıyla sökülmüş ve en parlak toplumların dahi, barbarlığa doğru nasıl paslanabileceğini bize göstermiştir. AB, bu durumla duvarlarını daha da yükseltmekle baş edebileceğini sanıyor. Oysa şeytanın dili terör, her coğrafyada aynı "ölüm" lisanını konuşuyor.