İşbirliği kültürü yaygınlaşıyor
Karşılıklı bağımlılık, bu çağın doruğa çıkardığı ihtiyaç… Ülkeler, kurumlar ve...
Karşılıklı bağımlılık, bu çağın doruğa çıkardığı ihtiyaç… Ülkeler, kurumlar ve kişiler,bağımlılık veya bağımsızlık ayırtı çoktan geride kaldı. İşbölümü yetmez oldu. Rakibin dahi olsa işbirliği yapmak şart…
Geçenlerde "ben yalnız çalışırım" başlıklı yazıma gelen tepkilerden anlıyorum ki işbirliğine yönelik farkındalığımız artmış. Hatta bu alanda toplumun dikkatine iyi örneklersunmaya başlamışız. Aziz Sancar'ın dahi Nobel'i ancak 3 kişiyle birlikte alabildiğidünyada, zaten işbirliği; kaçınılmazdı.
Şükür ki biz de bir yerden başladık. İstanbul Sanayi Odası ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın yerli marka oto işbirliği, son derece hayati mesajlar taşıyor. Üretim üssü Bursa, dağıtım üssü İstanbul olsun diyerek iki kent, yıkıcı rekabet yerine işbirliğini seçti.
Yetmedi; Yeni Havaalanı için yüzlerce firma, İSO'da bir araya geldi ve mega projenin milli sanayiden beslenmesi için işbirlikleri oluşturuldu. Dün de benzer girişimi; Afyonkarahisarile Bingöl ticaret ve sanayi odalarında yaşadık. Bu "kazandıran kardeşlik"; bana göredevrimci kültür değişimidir.
İşbirliğinin sırrı nerede? Bunu başaranların zihin yapısına bakınca şunu görüyoruz; 1- Taraflar ortak gelecek için fikir birliği oluşturuyor, 2-Her biri kendi yetkinlikleri üzerinden işbölümü yapıyor, 3- Kişisel egolar bir yana bırakılıyor.
Bu zihin algoritması, bir kez benimsenmeyegörsün; pek çok alanda kullanılabilir vekopyalanabilir hale geliyor.
Misal benzer işbirliğinin, sayıları 200'e varan üniversiteler arasında yaşanması gerektiğine inanıyorum.
200 üniversitesi 60 teknokenti, binlerce Ar-Ge merkezi olan ülkede, ihracatın ortalama kilogram fiyatı 1.42 $'da kalıyorsa, işbirliği zamanı gelmiş demektir. Cenazeye gitse tabut, düğüne gitse damat olmak isteyen ruh hali içindekilerin "ben yanlız çalışırım" tutumu; çoktan tarih olmalıydı.