Politika üretim merkezleri: Kurullar

Bugün, yeni dönemin ilk günü sayılabilir. Zira Başkan Recep Tayyip Erdoğan, yemin edip görevine başlayacak ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Teşkilâtı, fiilen işbaşına gelmiş olacak. Hızlı, etkin karar süreçleri, yetkinliğin taçlandırıldığı ve uygarlık talebimize cevap verecek bir devlet yapısına doğru bütün kurumlarımız evirilecek.
Bu yapı içinde beni en çok heyecanlandıran ve umutlandıran, politika üretim birimleri; kurullar oldu. Zira birer uzmanlık merkezi gibi çalışacak, uygulayıcı bakanlara çözümler sunacak ve Başkan Erdoğan için seçenek oluşturacak birimleri temsil ediyorlar.
Kümelenmelerine bakıyoruz; yerel yönetim, sosyal, kültür ve sanat, hukuk, güvenlik, ekonomi, eğitim yanı sıra, bilim, teknoloji ve yenilik politikaları kurulu olmak üzere 9 yeni oluşum... Genel yönetim şeması içindeki stratejik yerine baktığımda, bu teşkilât yapısının, güçlü ve hızlı olmanın yanı sıra liyakat odaklı karar süreçlerinin enerjisini nereden alacağını görebiliyorum.
Bakanlıkların uygulayacağı politikaları tartışan, oluşturan ve bir bakıma ar-ge merkezi gibi çalışan kurullar, aynı zamanda uygulayıcıları denetleyen, sahadan gelen geri bildirimler sayesinde daha iyi çözüm sürümleri üretebilen bir dinamizm vaat ediyor.
Teşkilât şemasının diğer unsurları, Finans, İnsan Kaynakları, Dijital Dönüşüm ve Yatırım başlıkları altında 4 ofis, politika yapıcı kurulların ihtiyaç duyacağı her çeşit sermayeyi sağlayacak. Çözümlerin askıda kalmayıp hayat bulmasını temin edecek.
7 temel başkanlık birimi (Genelkurmay, Milli İstihbarat Savunma, Diyanet, Strateji ve Bütçe, İletişim, Devlet Denetleme Kurulu) bakanlıklardan ayrı yapılandırılarak, devlet ebed müddet garantisini sağlayacak.
Bakanlıklara gelince; (Adalet, İçişleri, Dışişleri, Milli Savunma, Milli Eğitim, Sağlık, Enerji Çevre Şehircilik, Kültür Turizm, Gençlik Spor, Hazine ve Maliye, Ulaştırma ve Altyapı, Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile, Tarım ve Orman, Sanayi ve Teknoloji) her biri kurulların oluşturacağı politikaların uygulayıcısı gibi çalışacak. Bürokrasi buna göre şekillenecek, devlet kapısı buna uygun hale getirilecek, sivil toplum örgütleri ve özel sektör dâhil ülkedeki tüm kurumlar, bu yeni teşkilat şemasının sosyal, ekonomik ve hukuki yansımasıyla dönüşecek.
Bütün bu sistemin ahengini sağlayacak ve temposunu belirleyecek olan ise Başkan Erdoğan olacak. Bugünkü yemin töreni ardından, yeni yürüyüşümüz başlıyor olacak. Ülkemize, yarınımıza hayırlar getirmesini diliyorum.