Pozitif ayrışma
Amerikan Merkez Bankası FED'in faiz artırım kararı, Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Birkaç gündür bunu tartışıyoruz ve ilk cevaplar "sanıldığı kadar fazla etkilemeyecek" cümlesine yakınsıyor. Ancak ben...
Amerikan Merkez Bankası FED'in faiz artırım kararı, Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Birkaç gündür bunu tartışıyoruz ve ilk cevaplar "sanıldığı kadar fazla etkilemeyecek" cümlesine yakınsıyor. Ancak ben bu yeni dönemin fırsat penceresine dikkat çekmek istiyorum.
FED, 9 yıldır 3.5 trilyon $'dan fazla para basıp deyim yerindeyse helikopterle dünyaya saçtı, durdu. Aylık 85 milyar $ dağıttığı dönemi kademeli adımlarla sıfıra getirdi ve 2 yıldır beklentileri yöneterek sıfır faiz dönemini de sonlandırdı.
Bunun anlamı, izleyen faiz artış adımları sonucunda doların, gelişmekte olan ülkelerden çıkarak yeniden mabedine, ABD'ye yöneleceğidir. Finansmana erişimin daha da zorlaşacağı, sermaye hareketlerinin daha dikkatlice yönetileceği döneme girdiğimizdir.
Bu dönemin başlangıcına bakıyoruz:
Küresel krizin filizlendiği 2007'den sonra ABD daralan büyümeyi genişletmek (%2-
3), doğal işsizlik rakamı %5'i yakalamak ve tasarlanmış enflasyon oranı olan %2'lik fiyat artışını sağlamak için parasal genişleme kararı almıştı.
O dönemde Erdoğan, başbakan sıfatıyla "kriz teğet geçecek" mesajlarına rağmen bizde paniğe kapılan çoğu işadamı, işçilerini eve göndermiş, panik atak psikolojisinde ekonominin küçülmesine yol açmıştı. Daha sonra alınan tedbirlerle Türkiye, küresel krizde pozitif ayrışmış ve 2011'de % 8.8 büyümeye ulaşmıştı.