Rusya ve ekonomi
Son uçak krizi, Rusya ile olan ilişkilerimizi gözden geçirmek için fırsat oldu. Özellikleekonomik boyutuyla ele alındığında bu gerilimi tırmandıran Rusya'nın tutumunu dahauzun süre devam...
Son uçak krizi, Rusya ile olan ilişkilerimizi gözden geçirmek için fırsat oldu. Özellikleekonomik boyutuyla ele alındığında bu gerilimi tırmandıran Rusya'nın tutumunu dahauzun süre devam ettiremeyeceği görülüyor.
Rusya'nın herhangi bir komşumuz olmadığını biliyoruz. 2020'ye dek işbirliği hacmimizin100 milyar $'a çıkarılması planlanmıştı. Öyle ki ticarette doları ortadan çıkarıp milli parakullanılması, vizesiz ekonominin getireceği daha yoğun işbirliklerine geçilmesi söz konusuydu.
Bu noktada Rusya'nın gerilim tırmandırıcı tutumuna bakınca, ekonomik açıdan üstlendiği risklerin boyutu daha net ortaya çıkıyor. Varili 130 $ düzeyinden 40 $'a inmiş piyasadapetrolü elinden çalınmış, bütçesinin ayarı şaşmış Rusya, Türkiye'ye geçen yıldan daha fazla muhtaç durumda.
Siyasi açıdan süren gerginliği, ekonomik süreçlere yansıttığında Rusya, sadece en önemli ticari partnerini kaybetmiş olmayacak. Aynı zamanda giderek yalnızlaştığı coğrafyasında,küresel ambargolardan daha fazla bunalacak.
Türkiye, siyasi istikrarla neticelenen seçimler ardından bu gerilimde iç siyaset üretmek zorunda değil. Ancak Putin, düşürülen uçağıyla çizilen karizması karşısında kendi halkına "çarlığını" gösterme gayreti içinde şimdi.
35 milyar $'lık dış ticaret hacmi, 15 milyar $'lık müteahhitlik, 5 milyon turist, birkaç on milyar $'lık nükleer projeler ve diğerleri... Rusya, soğuk savaşın "öteki" aktörü olabilir. Fakat bugünkü dünyada eski gücünü kazanmak için giriştiği bu saldırgan tutum, egemenliğimize saldırı boyutuna ulaşmış durumda.