Savunmanın vazgeçilmezliği
Üç tarafı deniz ve dört tarafı sorunlarla çevrili ülkemizde bin yıldır başkasının silahıyla savaşa geldik ama artık kendi savunma sanayimiz var ve iyi ki var... Zira artık başkasının silahıyla...
Üç tarafı deniz ve dört tarafı sorunlarla çevrili ülkemizde bin yıldır başkasının silahıyla savaşa geldik ama artık kendi savunma sanayimiz var ve iyi ki var... Zira artık başkasının silahıyla etkin ve sürdürülebilir savunma mümkün değil. Öncelikle silahı üretenin fahiş maliyeti söz konusu... Kıbrıs Harekâtı sonrası yaşadığımız ambargolar bir başka sorun. Stratejik teknolojilere erişim kısıtları... Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz misali ihtiyaç anında savunma mühimmatı sıkıntıları... Yetmedi... Giderek akıllı hale gelen silahlar sayesinde "kurşun adres soruyor" artık. Onu üreten ülkeyle sorun yaşasan o silahı kullanamazsın. Hatta üreticinin onaylamadığı düşmana karşı da kullanamazsın. Daha da kritik olan elindeki silahı sana yöneltecek yapay zekâlı sistemler yolda. Bu durumda bizim en hayırlı işlerimizden biri kendi savunma sanayimizin gelişimi için başlattığımız seferberliktir. Tüfek, gemi, uçak, helikopter, füze ve diğerleri... Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir'in kendi uzun menzilli füze savunma sistemi için yaptığı "işbirliği çağrısı", son derece hayatidir.