Türkiye’nin kültür senyorajı artıyor
Banknot basma yetkisini elinde tutan kurumun, para basarak elde ettiği gelire senyoraj diyoruz. Paranın üretim değeri ile üzerinde yazılı değer arasındaki farkın adı bu. 100'lük banknotumuzun üretim maliyet 13 kuruş ise aradaki...
Banknot basma yetkisini elinde tutan kurumun, para basarak elde ettiği gelire senyoraj diyoruz. Paranın üretim değeri ile üzerinde yazılı değer arasındaki farkın adı bu. 100'lük banknotumuzun üretim maliyet 13 kuruş ise aradaki 99 Lira 87 kuruş, net ve reel senyorajımızdır.
Ancak paranıza itibar edilmesi, özellikle sizin dışınızdaki ülkelerde birilerinin kasasında tutuluyor olması şarttır. Tıpkı Türk dizilerinin yalnızca civar coğrafyada değil, dünya genelinde rağbet görmesi gibi.
Türk dizi ve filmlerinin üretim değeri yüz milyonlarca dolar olabilir.
Bunların ihracı ve doğurduğu ekonomi de milyar doları aşabilir. Fakat bundan daha da önemlisi, dizi, film maliyeti ile doğurduğu etki alanı arasındaki farktır. Ben buna kültür senyorajı diyorum.
Başta turizm olmak üzere Türk hayat tarzı üzerinden oluşturulan sempati, ihracatçımızdan girişimcimize dek ekonomiye önemli katkı sağlıyor.
Henüz nesnel verilerimiz yok fakat genel kanaat, dizi ekonomisi sayesinde cari açığı kapama yolunda avantaj sağladığımızdır.
Dizilerin yayınlandığı ülkelerden Türkiye'ye turist sayısındaki artış, çekimlerin yapıldığı mekânlarda evlenmek için gelenler, dizi senyorajına işaret sayılabilir.
Türk film ve dizileri, hayat tarzı ihracatıyla, seyredildikleri ülkelerde Türkiye'ye sempati alanı oluşturuyor.
"Türkiye, ülke dışındaki insanlar için de fırsatlar sunar" algısı güçleniyor.
Kültür senyorajımızın arttığını söyledim.
Bunu, 10 yıldır seyahat ettiğim ülkelerde gözlemleyebiliyorum. Eskiden yakın coğrafyalarda bu etkiyi hisseder ve Türk sanatçıları, dizi oyuncuları gibi kültürel değerlerimiz üzerinden sorulan sorulara bu defa, Türki cumhuriyetler yanı sıra, Afrika ve Güney Amerika'da da muhatap oluyorum.
Dizilerimizi yapımcı, yayımcı ve oyuncuları ile, cari açık savaşçısı diye nitelendiriyor ve yerli film oynatan sinemalara yapılacak elektrik, su ve benzeri teşvikleri, son derece anlamlı buluyorum.
Neyi beslersen, onu geliştirirsin.
Sinema endüstrisi, dizi ve filmleriyle Türkiye'ye hizmet ediyor. Sinema salonundan rejisörüne, yapımcısından sanatçı ve yer göstericisine dek sağlanacak teşvikleri alkışlıyorum.