Üretmeyi seç şeytan olma!
Konuttan turizme, KOBİ desteğinden Cazibe Merkezleri'ne, KDV ÖTV indiriminden yatırım teşviklerine dek ekonomiye canlılık kazandırma hareketi başladı. Bu süreci eğer hakkıyla değerlendirmez isek ne olur?Çok basit;...
Konuttan turizme, KOBİ desteğinden Cazibe Merkezleri'ne, KDV ÖTV indiriminden yatırım teşviklerine dek ekonomiye canlılık kazandırma hareketi başladı. Bu süreci eğer hakkıyla değerlendirmez isek ne olur?
Çok basit; şeytan olursun ve bedelini ödersin... Örnek mi? Kayıp Yıllar 1990'ları hatırlayın; devlet malı deniz, yemeyen domuz diyenler, ortağını dolandıranlar, vergi kaçıranlar, sahibi olduğu bankanın içini boşaltanlar, kendi şirketini soyanlar ve neticesinde, 2001 krizi...
Kazandıran tutum, şeytan olmamayı gerektiriyor. Zira etik dışı tutum, kısa süreliğine kazandırıyor olsa da er veya geç, şeytanlığın faturasını birine ödettiriyor.
Genelde bu, bizzat şeytanlık yapan oluyor.
Halka açılma sürecinde Sergey ve Larry, başında oldukları Google için, bütün Internet kullanıcılarını kapsayan sosyal paydaşlarına yönelik bir strateji geliştirmişlerdi: "Şeytanlık yapma!" Anlatmak istedikleri, "ne vaat ettiysen onu ver" idi ve "arama sonuçları arasına istenmeyen siteleri sıkıştırarak para kazanmayı deneme" güvenini oluşturmaktı.
Bundan 20 yıl öncesinde Microsoft, benzer bir yaklaşımın "anlaşma yaparken adil ol" ilkesinin peşinden gidiyordu. Daha pek çok dünya devi şirket müşterisini dolandırmanın ayıp, ortağına kazık atmanın "geri zekâlıca" olduğu prensibiyle hareket ediyor.