Yenileşim Manifestosu
İhtira Beratı (Patent Yasası) 23 Mart 1879'da hayatımıza girdi. Ancak işe yaramadı. Zira o sıralarda Galata'dan Doğancılar'a uçtu diye Hezarfen'i "acaba nereye uçursak?" arayışındaydık. Hal böyle olunca 130...
İhtira Beratı (Patent Yasası) 23 Mart 1879'da hayatımıza girdi. Ancak işe yaramadı. Zira o sıralarda Galata'dan Doğancılar'a uçtu diye Hezarfen'i "acaba nereye uçursak?" arayışındaydık.
Hal böyle olunca 130 yılda toplam üretebildiğimiz patent sayısı, Amerika'nın 10 dakikalık performansına denk düşüyordu. Şükür ki şimdi bu "makus talih"i değiştirecek gelişmeler var.
En azından teşvik ve ödüller bir yana, icat çıkaranlara hayatı zindan etmiyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM inovasyon haftası ile bütün topluma bu enerjiyi taşımayı başardı.
ARaştırma ve GEliştirmeyi yasal zeminde çözdük, kaynak ayırmayı da başardık. Bu alanda sabretmemiz gerektiğini de kavrayanlarımız arttı çok şükür. Ancak buluşçulara inovasyona (ki ben buna Türkçe karşılık olarak 'YENİLEŞİM' kelimesini öneriyorum) bakışımızı değiştirmez isek, elde etmeye başladığımız başarılarımızın sürekli olamayacağı kanaatindeyim.
İşte gerekçelerim:
1- Buluşçuluğun karşısındaki en büyük engel "icat çıkarma" direnişidir; bu kültürel kodu değiştirin.
2- İnovasyon tam olarak "eski köye yeni adet" getirmektir. Bunu yapanları düşman kabul etmeyin.
3- Sıra dışı olmak adına sıradan işlere prim vermeyin. Kurduğunuz AR-GE birimi, büyük ihtimalle ürün geliştirme atölyesidir.
4- Buluşçuluğa "farklı olanı cezalandıran" insan kaynakları birimlerinizi sorgulayarak başlayabilirsiniz.
5- Yeni bir iş fikri, ürün veya süreç önerilerini, her ne kadar saçma sapan olsa dahi, aşağılamayın, aksine ödüllendirin.
6- Komşunun tavuğuna "kaz" demeden önce kendi kümesinizdeki buluşçuları bulup çıkarın.
7- AR-GE birimindekileri "sabah 9 akşam 6" mesaisine, kılık kıyafet şekilciliğine mahkûm etmeyin.
8- Sizden farklı olanı dün "yok ediyordunuz" zira varlığınız için tehdit oluşturuyordu.
9- Bugün onlara "tahammül" ediyorsunuz. Çünkü inovasyon şart.
10- Şayet icat çıkaranlarınızı tüm benliğinizle "sevmezseniz", yarınki dünya sizi barındırmayacak.