Dünya bir yana BİST bir yana…

Küresel piyasaları büyümenin hızlanmasına rağmen enflasyonun yükselmediği olumlu bir konjonktürü fiyatlamaya devam ediyor. Endüstriyel metaller, petrol hisse senetleri gibi büyümeye duyarlı varlıklar...

Küresel piyasaları büyümenin hızlanmasına rağmen enflasyonun yükselmediği olumlu bir konjonktürü fiyatlamaya devam ediyor. Endüstriyel metaller, petrol hisse senetleri gibi büyümeye duyarlı varlıklar yükselirken,  altın, yen gibi emin liman olarak görülen yatırım araçları değer kaybediyor.

Küresel  büyümenin yüzde 3,5 ile  2011 yılından beri gördüğü en yüksek seviyeye çıkmasına rağmen enflasyonun sakin bir seyir izlemesi  piyasalardaki yükselişin devam etmesini sağlıyor.  Kuzey Kore’nin hidrojen bombası tehdidi, Trump’ın askeri müdahale uyarısı  piyasalardaki yükseliş trendini bozmak için yeterli değil. 

Önceki döneme göre daha az güvercin olan son FOMC açıklamasının  gelişmekte olan piyasalardaki yükseliş trendini değiştirmesini beklemiyoruz. Fırtınalar sonrası   ekonomideki yavaşlamayı  geçici gören ve 2017 Aralık ayında faiz artışı için kapıyı açık bırakan Fed açıklaması sonrasında risk seven varlıklardaki satış baskısını geçici görüyoruz. 

Enflasyon beklentilerinin bu denli düşük olduğu  ve fiyat artışlarının yapısal nedenlerle düşük kalacağının tartışıldığı bir ortamda Fed’in faiz artırmakta ve bilançosunu küçültmekte aceleci davranmayacağına inanıyoruz. 

Büyümede aşağı yönlü riskleri  ve borç sarmalı ihtimalini  azaltmak için ECB’nin 2018 ikinci yarısına kadar, BOJ’un ise en az 2019’a kadar bilançosunu büyütmeye devam edeceği tahmin ediliyor.  ECB ve BOJ’un genişleyici para politikası sürdürdüğü bir ortamda Fed’in ABD ekonomisinin rekabetini zorlaştıracak bir şekilde para politikasını sıkılaştırmasını beklemiyoruz.

Küresel büyümenin güçlenmesine rağmen para politikasının sıkılaşmadığı mevcut konjonktürü gelişmekte olan ülke varlıkları için olumlu görmeye devam ediyoruz.   Son 10 yılda S&P 500 ortalama yüzde 5 getiri sağlarken, gelişmekte olan borsalar ortalama yüzde 0,5 değer kaybettirdi.  Gelişmiş ülkelere göre daha hızlı büyümesine rağmen hisse fiyatlarının gerilemesi değerlemelerin gelişmiş piyasalara göre yüzde 20 civarında daha ucuz olmasını sağladı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Pirus zaferi… 01 Ekim 2018 | 330 Okunma Sen vaktinden çok sonra gelen… 24 Eylül 2018 | 186 Okunma Merkez gol pasını verdi, sıra ekonomi yönetiminde… 17 Eylül 2018 | 214 Okunma Piyasalarda Merkezin-çekim gücü 10 Eylül 2018 | 312 Okunma Zayıf Türk Lirası tehdit mi fırsat mı? 03 Eylül 2018 | 286 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar