16 Nisan ve vatandaşlık hakkı

Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü onayıyla birlikte, “Cumhur-başkanlığı” sistemi olarak nitelenen anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına ilişkin süreç başlamış...

Cumhur-başkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü onayıyla birlikte, “Cumhur-başkanlığı” sistemi olarak nitelenen anayasa değişikliğinin halkoyuna sunulmasına ilişkin süreç başlamış oldu.


Milletin tercihinin sistemi yeniden şekillendirmesi anlamını taşıyacak olan halkoylamasının sağlıklı bir sonuç verebilmesinin temel koşulu, yeni idari düzenin ne götürüp ne getireceğinin bütün boyutlarıyla anlatılması.
İki aylık sürede, çift yönlü olarak yapılacak bu bilgilendirmenin, siyasi iklimin dayatmalarından, dezenformasyondan ve hasımlık ilişkisi yaratmaktan olabildiğince uzak olması gerekiyor.
Çünkü 16 Nisan’ın öncesi gibi sonrası da birlikte kat edilecek.
“Evet” için, “hayır” için oy verenler de, “evet” ya da “hayır” için çalışanlar da, kendisine “evet” denilen de, “hayır” denilen de başka bir ülkeye gitmeyecek.
Bu çerçeveden bakıldığında, “hayırcı” cephenin de, “evetçi” cephenin de referandum kampanyasını parti kimliğinin dışında yürütme kararı, eğer uygulanabilirse isabetli görünüyor.
Temel ilkeler, kurallar ve ölçütler üzerinden bir tartışmanın yapılması esas olmalı.
Kuşkusuz, değişikliğin kısa ve orta vadede domino taşları gibi birbirini harekete geçiren sonuçları olacaktır, ancak işin ABC’sini anlatarak başlamak vatandaşa yapılacak en büyük hizmet olur.
Bu bağlamda, bünyesinde çok farklı görüşlerden 280 sivil toplum kuruluşunu barındıran Denge ve Denetleme Ağı’nın hazırladığı, Anayasa Değişikliği’nin Denge ve Denetleme Açısından Değerlendirilmesi başlıklı raporun dünkü tanıtım toplantısında üzerinde durulan 9 maddeye odaklanmak gerekiyor.
Prof. Fuat Keyman ve Yrd. Doç. Levent Korkut tarafından bir sunum yapılan toplantıda, anayasa değişikliği metnini tartışmaların odağını oluşturan denge ve denetleme konusunda değerlendirirken, sınanması gereken 9 ölçütün de saptandığı bir rapor dağıtıldı. Bu analizde 9 ölçüt şöyle sıralanıyor:
1- Devletin yetkileri, organlar arasında görece eşit ölçüde paylaştırılmalı ve her bir organ kendine has yetkilere sahip olmalı.
2- Organların seçimi, kuvvetler ayrılığına uygun şekilde yapılmalı.
3- Her organ, diğerini denetleyici anayasal yetki, hak ve sorumluluğa sahip olmalı.
4- Hesap verilebilirlik sağlanmalı.
5- İnsan hak ve özgürlükleri garanti altına alınmalı.
6- Güçlendi-rilmiş yerel yönetimler olmalı.
7- Seçim sistemi, toplumdaki farklılıkların temsil edilmesini sağlamalı.
8- Resmi bilgiye erişim hakkı güvence altına alınmalı.
9- Karar alma süreçlerine katılım hakkı güvence altına alınmalı.
Referanduma sunulacak metni bu ölçütler açısından değerlendirmek tablonun netleşmesine katkıda bulunacaktır.
Halka sorulacak yeni idari sistemin özünün ne kadar “devlet”, ne kadar “vatandaş” olduğuna verilecek yanıt da tartışmanın sağlıklı yürütülmesine en büyük katkıyı sağlayacaktır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
24 Haziran sonrasındaki şema 30 Mayıs 2018 | 8.913 Okunma Gençleri hangi parti kazanacak? 26 Mayıs 2018 | 7.561 Okunma Güçlü Meclis, güçlü hükümet 25 Mayıs 2018 | 199 Okunma 1. bölge, 1. sıra büyük sorumluluk 23 Mayıs 2018 | 612 Okunma Liste kulisleri 19 Mayıs 2018 | 8.488 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar