ABD’nin algısını değiştiren nedenler
NEW YORKBirleşmiş Milletler’in (BM) “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Dünyamızı Değiştirmek için Evrensel Hamle” temasıyla gerçekleştirilen olan 71. Genel Kurulu kapsamında...
NEW YORK
Birleşmiş Milletler’in (BM) “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri: Dünyamızı Değiştirmek için Evrensel Hamle” temasıyla gerçekleştirilen olan 71. Genel Kurulu kapsamında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın temaslarını izlemek için New York’tayız.
BM Genel Kurulu’nun gündeminde 5 ayrı başlık var:
Mülteciler, Kalkınma, Suriye, İklim Değişikliği ve Dünya İnsani Zirvesi.
Ve bütün bu başlıklar bir biçimde Türkiye ile doğrudan ilgili.
Güncel gelişmelerle birlikte değerlendirildiğinde, BM Genel Kurulu’nun odak noktasında Türkiye’nin bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da BM gündemindeki bu konuların her birinin Türkiye ile nasıl da yakın ilgili olduğuna yönelik mesajlarını yaptığı açıklamalarda ve konuşmasında verdi.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilk kez ABD’ye gelen Erdoğan’ın, mülteciler, Suriye ve DAEŞ’le mücadele mesajları, FETÖ’nün evrensel tehdit oluşturduğuna yönelik uyarıları büyük dikkatle takip edildi.
Türkiye’ye yönelik bu yoğun ilginin iki ana nedeni devam eden Fırat Kalkanı harekâtı ile 15 Temmuz’da halk tarafından bastırılan darbe girişimi.
Konuştuğum Cumhurbaşkanlığı kaynakları da Türkiye’nin odak ülke konumunda bulunmasının sebebini asıl olarak bu iki başlığa bağlıyor.
Ancak bu başlıkların altında çok sayıda gelişme ve değerlendirme de yatıyor.
Bu konuda kaynaklardan aldığım izlenim ve bilgileri şöyle aktarabilirim:
Kanaat önderlerinin bakışı
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ABD’den geç gelen tepkiler, Türkiye de haklı bir öfkeye neden olmuştu.
Özellikle darbe girişiminin hafife alındığı, senaryo olduğuna yönelik iddialar hem Ankara’da hem de halkta haklı bir tepki yarattı.
Ancak FETÖ ile yürütülen kararlı mücadele ve günden güne bu örgütle 15 Temmuz arasındaki illiyet bağının güçlü biçimde kurulması, hem başta ABD olmak üzere tüm ülkelerin tavrını değiştirdi hem de “senaryo” algısını ortadan kaldırdı.