CHP lideri kendinden emin: Keşke tek aday çıkmasaydım Rakibimin olması partiye güç katar
CHP’de Muharrem İnce ve Umut Oran aday olmayacaklarını açıklarken, Kılıçdaroğlu, olası rakibi Mustafa Balbay’ın gerekli imzaya ulaşıp kendisine rakip olmasını diledi Böylece...
CHP’de Muharrem İnce ve Umut Oran aday olmayacaklarını açıklarken, Kılıçdaroğlu, olası rakibi Mustafa Balbay’ın gerekli imzaya ulaşıp kendisine rakip olmasını diledi
Böylece kurultayın daha renkleneceğini belirten CHP lideri, “Rakibin olması her zaman iyidir.
Partiye dinamizm katar, güç verir. Keşke tek aday olarak çıkmasaydım” dedi
CHP Genel Başkanlığı koltuğunu devraldığı günden bu yana üç olağanüstü, bir olağan kurultay geçiren; üç genel seçim, bir yerel seçim, Cumhurbaşkanlığı seçimi, bir kez de anayasareferandumunda partinin başında yer alan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu yarın başlayacak olan partinin 35. Olağan Kurultayı’na hazır.
Kılıçdaroğlu ile “Demokrasi, değişim ve kardeşlik” adını verdiği kurultay öncesinde sohbet olanağı buldum. CHP liderinin açıklamaları şöyle:
BEN DEĞİŞTİM Apple-tab-span"> CHP DE DEĞİŞMELİ
Bu kurultayın adı, demokrasi, değişim ve kardeşlik kurultayıdır. Değişmeyen tek şey aslında değişimin kendisidir. Dünyada her şey değişiyor. CHP’nin de bu değişime ayak uydurması lazım. (Siz genel başkan olduktan sonra değiştiniz mi?) Elbette. Dünyaya, olaylara bakışınız, çözüm üretmeniz, bir araya gelip tartışmanız, yeni şeyler öğrenmeniz; bunların hepsi değişimin parametreleri. CHP öteden beri AKP tarafından, ‘Değişime direnir, statükocudur’ diye eleştirilirdi. Şimdi statükocu parti AKP’dir. 21. yüzyıl Türkiyesinde eğer baskının dozu giderek artıyorsa, aydınlar, insanlar giderek nefes alamaz hale geliyorlarsa bunlara cesaret verecek, bunların yanında duracak bir dil geliştirmek CHP’nin görevidir. Kurultayda ağırlıklı olarak şunu söyleyeceğim: ‘Birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz’. Alt alta nelerin olması gerektiğini açıklayacağız. Hep beraber cumhuriyeti kurduk. Çok partili hayata geçtik, sonra bu ülkeye sosyal demokrasiyi getirdik ama bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi henüz getirmiş değiliz. CHP, bu dördüncü büyük adımı atmak zorundadır. O da çağdaş, katılımcı, çoğulcu demokrasi. Bunu kendi içimizden de başlayarak bütün Türkiye’ye göstermek istiyoruz.