HDP neyi tercih edecek?

Kürt siyasi hareketini ana akım muhalefete dönüştürmeyi başaran HDP’nin önünde iki yol bulunuyor.Ya çözüm sürecinin hedeflenen sonucunu Ak Parti ile birlikte getirebilecek bir yol izlemek ve Ak Parti’yi buna...

Kürt siyasi hareketini ana akım muhalefete dönüştürmeyi başaran HDP’nin önünde iki yol bulunuyor.
Ya çözüm sürecinin hedeflenen sonucunu Ak Parti ile birlikte getirebilecek bir yol izlemek ve Ak Parti’yi buna zorlayabilmek ya da bir hüsrana ortak olmak.
Birincisi zor, ikincisi çok kolay.
Birincisini yaparken, seçim gecesinde, alınlar henüz terliyken emanet oylara verilen sözün unutulmaması gerekiyor. İkincisinin adı ise popüler deyimle güç zehirlenmesidir.
Yani HDP’liler Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın, “Madem yüzde 13 oy aldılar. Kandil’e çağrı yapsınlar ve PKK’ya silah bıraktırsınlar” sözünü siyasi bir alerjiyle de yorumlayabilir, yüzde 13’ün omuzlarına yüklediği sorumluluk duygusuyla da.
İkincisini başarabilirlerse Türkiyelileşmek denen zoru çok daha kestirmeden başarabilirler.
HDP olup, İmralı ile Kandil arasında bir yerde durup, emanet edilen oyların hakkını vermek için silahların bıraktırılmasına çalışan cephenin başında yer alabilmek zor iş.
Üstelik bunu seçimden tek başına iktidar olarak çıkamamış, ancak 19 milyon seçmenin oyunu almış bir partiyle yapabilmek... Bu parti, yakın gelecekteki hükümet kombinasyonlarının bir numaralı partisidir.
Krediyi okumak
HDP, son genel seçimdeki oy oranını 7 Haziran’da ikiye katladı.
Kürt siyasi hareketi; dindarıyla, seküleriyle, Alevisi ve Sünnisiyle kemikleşmiş bir Kürt seçmenin yanına işçisi, çiftçisi, köylüsü, öğrencisiyle sol-sosyalist, Atatürkçü, ulusalcı kitleleri ekleyebildi.
Kürt milletvekillerinin enselerinden bastırılarak beyaz toroslara bindirildikleri parlamentoda bugün 80 milletvekili var.
Vatandaş sonuç odaklıdır. Nedenlerden çok sonuçlara bakar.
Bu nedenle HDP’nin çözüm süreci için bundan sonra ne yapacağı seçim öncesine kıyasla çok daha dikkatli izlenecektir.
Yine bu nedenle, mazeretlerin, ağızlara pelesenk edilen, “statükocu devlet” gerekçelerinin kamuoyunda daha az duyulacağı bir döneme giriyoruz.
HDP’ye açılan krediyi sadece Erdoğan karşıtlığı ve CHP ümitsizliği üzerinden okumak yapılabilecek en büyük hata olur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
24 Haziran sonrasındaki şema 30 Mayıs 2018 | 8.913 Okunma Gençleri hangi parti kazanacak? 26 Mayıs 2018 | 7.561 Okunma Güçlü Meclis, güçlü hükümet 25 Mayıs 2018 | 199 Okunma 1. bölge, 1. sıra büyük sorumluluk 23 Mayıs 2018 | 612 Okunma Liste kulisleri 19 Mayıs 2018 | 8.488 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar