İhbar-ödül gerçeği
2006’dan bu yana Terörle Mücadele Yasası’nda yer almasına rağmen daha önce uygulanmayan para ödülü düzenlemesi yürürlüğe girdi.Yönetmeliğin kapsamı alabildiğine geniş. Çünkü...
2006’dan bu yana Terörle Mücadele Yasası’nda yer almasına rağmen daha önce uygulanmayan para ödülü düzenlemesi yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğin kapsamı alabildiğine geniş. Çünkü, “Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar” diye uçsuz bucaksız bir ifadeye yer verilmiş.
Bir ödül komisyonu kurulacak ve failleri yakalatanlara verilecek ödül miktarını belirleyecek.
Asker, polis, terörle mücadelede görevli kamu personeli yönetmelik kapsamında değil. Korucular istisna.
Komisyon, sağlanacak bilgiye, aydınlatılan suça veya ihbar edilecek failin önemine göre miktarı belirleyecek.
Üst sınır 200 bin TL’yi aşamayacak, ancak ihbar edilen failin örgütün üst düzey yöneticisi olması, aydınlatılacak suçun toplumda oluşturduğu infial ve etki de dikkate alınarak bu rakam 4 milyon TL’ye kadar çıkabilecek.
Ve tabii ödül verilecek kişilerin kimliği hiçbir şekilde açıklanmayacak. Gizliliğe uymayanlar için cezai işlem öngörülüyor.
İşin kitabi özeti bu.
Devlet aygıtı, terörle mücadelede ödül uygulaması için 9 yıl bekledi.
Yasaya konuldu, ancak yönetmeliği çıkarılmadığı için uygulanmadı.
2006 şartlarında sonuç alınamayacağına mı kanaat getirilmişti? Ya da kötüye kullanılacağına.
Kesin olan, son 3 yılı düşünürsek çözüm sürecinin yönetmeliğin önündeki en büyük engel olduğu.
Terörle topyekun mücadele konseptine geçen devletin, bu mücadeleye sıradan vatandaşı da dahil etmesi anlamına gelen ihbar-ödül sisteminin ne kadar katkı sağlayacağı şimdilik bir soru işareti.
Bunun birkaç nedeni var.