Kurtulmuş: ‘Esas tehlike kripto olanlar’
Çankaya Köşkü’nde, dün, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamu diplomasisi alanında yürütülen çalışmalara ilişkin olarak...
Çankaya Köşkü’nde, dün, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamu diplomasisi alanında yürütülen çalışmalara ilişkin olarak başkanlık ettiği seri toplantılardan biri gerçekleşti.
Türkiye üzerine oynanan oyunlar 15 Temmuz gecesi sonlanmadı.
Kurtulmuş, bu oyunun, darbeye kalkışan güç tarafından üç alanda algı operasyonları ile sürdüğünün altını çizdi.
Bunlar; “Türkiye ekonomisi hızla kötüye gidiyor”, “Ciddi insan hakları ihlalleri var” ve “Türkiye batıdan, batının değerlerinden kopuyor, Türkiye’nin ekseni kaydı.”
Kurtulmuş, değerlendirmelerinin tamamını, darbecilerin, “Tamam yenildik, kenara çekiliyoruz” demeyecekleri gerçeği üzerinden yaptı.
Devlet aygıtı açısından kamu diplomasisi ve yumuşak gücün etkin olarak kullanılması 15 Temmuz’dan sonraki süreçte çok daha kritik bir önem taşıyor.
Darbenin mağdurlarından çok darbecilere odaklanan batı medyasının bu yaklaşımının aşılabilmesi için yapılan toplantılara, bombalanan yerlerin bizzat gösterilmesine karşın Türkiye’nin tezlerini destekleyen, objektif haber ve yorumların henüz bir elin parmaklarını geçmemesi de, bu alanda daha etkin ve gerçekçi bir çabayı gerektiriyor.
Kurtulmuş’un toplantı öncesi ve sonrasında yaptığı değerlendirmeler ise özetle şöyle:
YENİKAPI İADE KONUSUNDA ELİMİZİ GÜÇLENDİRDİ: 7 Ağustos’ta Yenikapı’da oluşan tablo, Türkiye’nin tezlerinin dışarıda anlatılması bakımından da bir milat oldu. Türkiye’nin elini kuvvetlendiren fevkalade önemli bir argüman oluşturdu. Türkiye’de her renkten insanın bir araya gelebilmesi, Türkiye’nin tezlerini batıya anlatması bakımından fevkalade önemli. Gülen’in Türkiye’ye iadesinden, Türkiye’nin uluslararası camiayla ilişkilerinin kuvvetlenmesi açısından elimizin artık çok daha rahat olduğunu düşünüyorum. Darbe girişiminin dünyaya anlatılması ve bunda kullanılacak dil hayati önemde. Anlamıyorlarsa anlatamadığımız için değil anlamak istemedikleri içindir.