Planlamalar tehdide göre güncellenecek
Fırat Kalkanı operasyonunun daha ilk gününde Cerablus’ta kontrol önemli ölçüde sağlandı, emniyet tedbirleri alındı. Neredeyse hiç direniş göstermeden çekilen IŞİD’in TSK’nın...
Fırat Kalkanı operasyonunun daha ilk gününde Cerablus’ta kontrol önemli ölçüde sağlandı, emniyet tedbirleri alındı.
Neredeyse hiç direniş göstermeden çekilen IŞİD’in TSK’nın yoğun ateş gücü ile çatışmak yerine güneye çekilmeyi seçmesi, 14 saat gibi kısa bir sürede ilk hedefin mutlak bir başarıyla gerçekleşmesini sağladı.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Ankara’ya ziyaretinin yapıldığı gün operasyona başlanılması Türkiye’nin tek hedefinin IŞİD’in bölgeden çıkartılması olmadığını da gösteriyordu.
Tıpkı operasyona “Fırat Kalkanı” adının verilmesi gibi.
Biden’a Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından en üst seviyede verilen mesajlar, operasyonun kararlılık düzeyiyle birleştiğinde hemen yankı buldu.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu dün sabah saatlerinde arayarak PYD’nin Fırat’ın doğusuna çekilmeye başladığını bildirmesi bunun yansıması.
Bölgeden gelen haberler de bunu doğrular nitelikte.
TSK’nın Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla başlattığı harekata artık günlük faaliyetlerin yanısıra tehditlere ve hedeflere göre güncellenen planlamaları da düşünürek, daha geniş bir çerçeveden bakmak gerekiyor.
Türkiye’nin operasyondaki en öncelikli hedefi ise hudut güvenliği.
Yeniden kent yaşamı
TSK’nın bölgedeki faaliyetleri ancak sınırın mutlak güvenliğinin sağlanmasıyla bitecek.
Ankara, bunun ancak ÖSO’nun Cerablus’ta yerleşik hale gelmesi, bölge halkının güvenli bir biçimde evlerinde yaşayabilmesi, dükkanların açılması, Cerablus’un yeniden bir kent hayatına kavuşmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyor.
Bunun için de kentin önce güvenliğinin sağlanması, sonra Türkiye’nin, TOKİ’nin de desteğiyle kentin alt ve üstyapısının yeniden yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Bunun ardından savaştan kaçanların, daha önce Türkiye’ye gelenlerin bir bölümünün de Cerablus’a yerleşebileceği değerlendiriliyor.
Terörden bütünüyle arındırılmış, yeniden yaşamın başladığı bir kentin 5-6 bin kişilik ÖSO kuvvetlerince yapılmasının güçlüğü ortada.