Başkalarının nezaketine güvenmek zorunda kalıyoruz
Cari işlemler açığındaki genişleme devam ediyor. Ocak ayındaki açık hem geçen yılın aynı ayındakinden hem de beklenenden daha yüksekti. Ekonomistler açığın boyutunu anlamak ve bir...
Cari işlemler açığındaki genişleme devam ediyor. Ocak ayındaki açık hem geçen yılın aynı ayındakinden hem de beklenenden daha yüksekti. Ekonomistler açığın boyutunu anlamak ve bir değerlendirme yapmak için onun ülkenin gayri safi yurt içi hasılasına olan oranına bakarlar. Türkiye’nin son 12 aydaki toplam cari işlemler açığı 51.66 milyar dolarla gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 6’sına ulaştı. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse bu oran bizim gibi büyümek için sürekli cari işlemler açığı veren ülkelerden Yunanistan’da yüzde 1’in altında, Meksika’da yüzde 2.1, Endonezya’da yüzde 1.8, Güney Afrika’da yüzde 1.3, ABD’de yüzde 2 ve İngiltere’de ise yüzde 4.4 seviyesinde bulunuyor. Yani ekonomisinin çapına oranla gelişmiş ve gelişmekte olan piyasa ekonomileri arasında en fazla cari işlemler açığı veren ülkelerden biriyiz. İdeal bir oran var mı? Yok. “Yüzde 5’in üzerinde sorun çıkmaya başlayabilir” türünden başparmak kuralları vardır ancak burada rağbet gören yaklaşım ideal tek bir orandan çok her ülke için sürdürülebilir oranın ne olduğudur. Mesela, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler yıllarca yüzde 5 dolayında açık verdiler bir şey olmadı; ama Meksika ve Tayland gibi ülkeler bu düzeyde açıkla krize girdiler. Bu ülkelere finansman akışı bir anda kesildi ve ekonomileri daraldı, her şey normale dönünceye kadar çok düşük ekonomik büyük oranlarına razı olmak zorunda kaldılar. Türkiye geçmişte daha yüksek oranda cari açık verdiği yıllar oldu. Mesela Türkiye’nin cari işlemler açığının GSYH’ye oranı 2012’de yüzde 6.1 ve 2013’te yüzde 7.9’du. Ve birkaç yıl üst üste verilen yüksek açıklara rağmen kredi derecelendirme kuruluşları uzun bir aradan sonra ilk defa 2013 yılında Türkiye’nin notunu BBB- ile yatırım kategorisine yükselttiler. Yani o seviyelerdeki açığı sürdürülebilir gördüler. Öyle ya da böyle bizim gibi sürekli cari işlemler açığı veren ülkeler dikkatli olmak durumundadır. Çünkü dış şoklara karşı daha duyarlıdır. Olumsuzluklardan daha fazla etkilenir. Uluslararası piyasalarda hava olumsuza döndüğünde ekonomisi dış dengesi daha normal olan bir ülkeye göre daha hızlı ve daha fazla küçülür. Bu nedenle dünyada faizlerin yükseldiği ve borçlanmanın daha zorlaştığı bir dönemde cari işlemler açığında görülen genişleme kaygı vericidir.
Ancak bir de rahatlatıcı unsurlar var. O da son aylarda açıkta görülen hızlı genişlemenin devam etmeyebileceğine işaret eden gelişmelerdir.