Soğanın gücü nereden geliyor?
Türkiye kuru bıraktı, soğanı konuşuyor; soğan fiyatlarındaki tırmanışı tartışıyor. Oysa enflasyon yüzde 12’yi aştı, son 13 yılın zirvesine yükseldi, o kadar ses çıkmadı....
Türkiye kuru bıraktı, soğanı konuşuyor; soğan fiyatlarındaki tırmanışı tartışıyor. Oysa enflasyon yüzde 12’yi aştı, son 13 yılın zirvesine yükseldi, o kadar ses çıkmadı. Ama enflasyon sepetinde çok az bir payı olan soğanın fiyatı 6 lirayı aşınca muazzam bir tepki geldi. Demek ki neymiş? Soğan deyip geçmemek gerekiyormuş.
Soğan temel bir besin maddesidir. İçindeki yoğun B, C ve E vitaminleri, taşıdığı organik asitler, lif, potasyum, kalsiyum, demir, magnezyum ve kükürt miktarıyla besleyicidir, hastalıklara şifadır. Ağızdaki mikropları öldürür, yaraları iyileştirir, gribe, nezleye ve diyabete iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Antienflamatuardır, vücuttaki enfeksiyonu ve iltihabı düşürür. Böcek ve arı sokmalarına bile iyi geldiği söylenir. Ortaçağ’da veba gelmesin diye evlerin kapısına soğan asılırmış...
Kültür bitkisidir. Binlerce yıldır üretiliyor ve tüketiliyor. Kil tabletlere yazılmış dünyanın en eski yemek kitaplarına göre Asurlular yemeklerde bolca soğan kullanırmışlar. Bugün bile soğansız yemek o kadar az ki. “Dünya mutfaklarının ortak değeri soğandır” desek yanlış olmaz. Tarihte müstesna bir yeri var. Fransız kralları sarayın bahçesinde soğan yetiştirirlermiş. Hititlerde ise ekmek ve şarabın yanında soğanın da özel yeri olduğu, hatta soğan hasadı için festivaller düzenlendiği rivayet edilir. Efsanelerde soğanın hayatın anlamını içinde barındırdığına inanılır. Dünya edebiyatına da girmiş. Günter Grass “Soğanı Soyarken” adlı kitabında insan belleğini soğana benzetir.