Ustanın ardından "GÜNGÖR URAS"
Ustamız Güngör Uras’ı dün uğurladık. Ama bu sayfalarda yer almaya devam edecek. Dün sabah eski yazılarına bakıyordum, birçoğu hiç eskimemişti. Hepsinin ortak özelliği keyif verici bir üslupla...
Ustamız Güngör Uras’ı dün uğurladık. Ama bu sayfalarda yer almaya devam edecek. Dün sabah eski yazılarına bakıyordum, birçoğu hiç eskimemişti. Hepsinin ortak özelliği keyif verici bir üslupla yazılmış olmalarıydı. Üstad “Humour türü yazıları seviyorum” diyordu. “Humour yabancı bir kelimedir. Anlamı olayların gülünç yanlarını görme yeteneği, nüktedanlık, şakacılıktır.” Güngör Uras “humour” tarzı yazılarıyla bize ekonomiyi hem öğretti, hem de sevdirdi. Kendisini dar kalıplara, birkaç konuya sıkıştırmadı; serbest bıraktı kalemini. Baktığı her yerde, yaşadığı her anda okuyucuları için bir şeyler aradı.
Uras akademisyendir, profesörlük unvanı vardır. Devlet Planlama Teşkilatı’nın en etkili olduğu zamanda DPT uzmanıdır. İş dünyasının en etkili örgütlerinden birinin genel sekreterliğini yapmıştır. Özel sektörün dev kuruluşlarında yöneticilik görevi üstlenmiştir. Bunların hepsinin o güzel yazılara katkısı olmuştur ama onun asıl ustalığı bakış açısından ve soyutlama yeteneğinden gelir. Bir de tükenmek bilmeyen yazma hevesinden.
Beraber Anadolu’da en az 20 ile gittik. Çoğunda üç kişiydik. O, ben ve Mahfi Eğilmez. Her şehirde mutlaka üretimin yapıldığı bir tesise gitmek isterdi. Bazen büyük bir fabrika, bazen küçük bir atölye, fark etmez yeter ki olsun. İçeri girdikten sonra bir anda makinaların, tezgahların arasında kaybolurdu. Mahfi Eğilmez be ben Güngör abiyi kaybedip tesisin önünde işyeri sahibi işadamı ile birlikte beklerdik. Bir süre sonra onu uğurlamaya gelen işçilerle neşe içinde çıkar gelirdi. Notlar alınmış, gözlemler yapılmış olarak. İzleyen günlerde o yere ait izlenimleri köşesinde okuduğumuzda anlardık Güngör Uras’ın bakış farkını. Aynı yere biz de gitmiştik ama görememiştik onca şeyi. Gelin Güngör Uras’ı binlerce yazısından birkaçı ile hatırlamaya çalışalım.