AK Parti bir yol ayrımında mı?
Bizim mahalle yani medya birkaç gündür Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan seyahati dönüşü beraberindeki gazetecilere yaptığı, “Son dönemde çok çirkin yaklaşımlara...
Bizim mahalle yani medya birkaç gündür Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hindistan seyahati dönüşü beraberindeki gazetecilere yaptığı, “Son dönemde çok çirkin yaklaşımlara şahit olduk. ‘İslamcı atılıyor, İslamcı olmayan getiriliyor’ deniyor. Siyasi parti çalışmasında bu ayrım yanlış. Biz tekkeye mürit aramıyoruz ki! Esas olan, dürüst, ilkeli, vatanını seven, partiye uyacak insandır. Kimse uluhiyet davasına girmesin!” açıklamalarından hareketle “AK Parti yol ayrımında mı?” sorusunu tartışıyor.
Erdoğan’ın bu sözlerinin esasen ne manaya geldiğini tam olarak anlayamayanlar için bu tartışmanın olması gayet doğal. Sonuçta partide İslamcı olanla olmayan arasında bir tercihin yapıldığı varsayımından hareketle böyle bir ayrımın olması, AK Parti’nin sadece Türkiye’deki değil, dünyadaki konumunu da etkileyecek bir ayrım olur. Ama gerçek şu ki böyle bir ayrım yok! Böyle bir ayrımın olması için AK Parti’nin bugüne kadar sadece İslamcıların tercih ettiği ya da başka bir deyişle İslamcı kesimin adresi olan bir parti olmuş olması gerekirdi. Onun olmadığını hepimiz biliyoruz zira öyle olsaydı 2002 yılından beri bu parti tek başına iktidarda olamazdı. AK Parti’yi AK Parti yapan ve 15 yıldır da iktidarda tutan en temel sebep de zaten bu kitle partisi olma özelliğidir. Bugüne kadarki başarısındaki en büyük özellik, toplumun her kesiminden insana bir mesajı olması ve her kesime kucak açabilmesidir. İslamcılar da sadece bu kesimlerden biridir. Yani AK Parti onlar için de siyaset yapabilecekleri, siyasi tercihlerini yaşayabilecekleri bir adrestir ama her şey sadece onlar için değildir.