Metin Akpınar'in ifadelerinin neresi demokrasiye uygundu?
Bildiğiniz gibi, önceki gün Metin Akpınar ve Müjdat Gezen meselesi ile ilgili bir yazı kaleme aldım. Ve son derece objektif, tarafsız bir göz ve kalple kendi bakış açımdan olayı yorumladım. Dedim ki;...
Bildiğiniz gibi, önceki gün Metin Akpınar ve Müjdat Gezen meselesi ile ilgili bir yazı kaleme aldım.
Ve son derece objektif, tarafsız bir göz ve kalple kendi bakış açımdan olayı yorumladım.
Dedim ki; “Akpınar’ın o programda sarf ettiği cümleleri ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirmek yanlıştır. O konuşma demokrasiye uygunluk açısından problemli, sıkıntılı bir konuşma olmuştur!”
Okumamış olanlar için söz konusu yazımın linkini iliştiriyorum şuracığa…
Neyse... Çok fazla geri dönüş aldım o yazı dolayısıyla.
Hem yakın çevremden, eşten dosttan hem de eksik olmayın siz okurlardan…
Ancak övüneyim mi, saçımı başımı mı yolayım bilemiyorum ama gelen yorumların tamamı olumsuzdu.
Çok garip ama birkaç insaflı okurum hariç hemen her dönüş yapan yazının bir tarafında kendisini memnun edemeyecek bir şeyler bulmuştu.
Bazılarına göre, ki bunların tamamı iktidar karşıtı, muhalif insanlardı…
Akpınar’ı acımazsızca infazladığımı ve bunu saraya, Erdoğan’a yaranma çabasıyla yaptığımı öne sürüyorlardı.
Diğer taraf ise, Erdoğan’ın Akpınar ve Müjdat Gezen’le ilgili “müsvedde” betimlemesine inat iki sanatçı hakkında “duayen” yazarak aslında üstü kapalı bu insanlara sahiplik ettiğimi filan söylüyorlardı.
Bir kere sondan başlayayım…
Ben bu iki sanatçının filmlerini, tiyatrolarını, şovlarını izleyerek büyüdüm.
Kah güldürdüler kah ağlattılar ama hep evimizin vazgeçilmezleriydi bu isimler.
Politik olarak yanlıştırlar, doğrudurlar apayrı konu ama sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, bu ülkede yaşayan herkesin bu iki ismin çok büyük sanatçılar olduğunu kabul etmesi hakikatli ve de hakkaniyetli bir yaklaşım olur.
Ayrıca şunu samimiyetle söylüyorum, bu iki insan hakkında soruşturmanın başlatılmasına, savcılığa götürülmelerine en çok üzülenlerden biri de bendim.
Hele de Akpınar’ın evinden çıkıp, polis otosuna doğru yürürken ki o hali, duruşu çok içimi burktu; bilinsin isterim.
Ancak bu yazmış olduğum önceki yazımın arkasında durmayacağım anlamına da gelmez.
O konuşma belki suç değil ama demokratik değerlere ve ideallere aykırı içeriğe sahip bir konuşma...
Akpınar belki tam olarak öyle söylemek istemedi, ama nihayetinde ettiği cümleler; maalesef darbeye çağrıyı, övgüyü çağrıştıran cümlelerdi.