Yine mi dönemeyeceğiz Sarayburnu'nun önünü!
Rivayet tabii... Bir zamanlar İstanbul'da Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış. Peynir ticareti yapan bu tüccar Trakya'dan aldığı peynirleri ya İstanbul ya da İzmir'de satarmış.
Rivayet tabii…
Bir zamanlar İstanbul’da Aksi Yusuf adında bir tüccar varmış.
Peynir ticareti yapan bu tüccar Trakya’dan aldığı peynirleri ya İstanbul ya da İzmir’de satarmış.
Malını İzmir’e gemilerle taşıtan tüccar navlun parasını peşin vermek istemediğinden her seferinde gemi kaptanlarına;
"Hele peynirler sağ salim varsın, istediğin parayı sana fazla fazla veririm" diye vaatlerde bulunurmuş.
Peynir yüklü gemi gideceği yere varmasına varırmış ama cimriliği ile meşhur tüccar her defasında da ödemeyi bahaneler bulup geciktirirmiş.
Bu huyu limanda kulaktan kulağa yayılmış tabii.
Öyle bir hale gelmiş ki peynirini ikinci kez taşıtacak kaptan bulamamış artık.
Sonunda daha evvel hiç çalışmadığı bir kaptana denk gelmiş.