“Birbirimize Allah’ın nuruyla bir bakabilsek!”
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyti’ne, Ashabına...
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd, Başöğretmenimiz, Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-i Beyti’ne, Ashabına, canımız ana ve babamıza, mü’min kardeşlerimize ve Allah’ın (cc) ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara salat ve selam olsun.
Yıllar önce Muhterem merhum Erbakan hocamızla Libya‘daki ilim ve siyaset önderleri toplantısına katılmıştık. Kahvaltıda Afganistan’dan gelen Cemaat Liderine, ‘’tanıdığımız falan İslami Cemaat lideri nasıllar?’’ diye sormuştum.
Suratını sertleştirerek “O kâfir ve haini nerden tanıyorsun?” deyince şoke olmuştum!
İşte Hz. Ali’yi bile kâfir görerek şehid eden bu harici kafa bugün de devam ettikçe yüzyıldır yanmakta olan mazlum coğrafyada ümmetin yasını tutmakla ömrümüz geçecek!
Yeter artık!!
Her işimizde olduğu gibi siyasi ve sosyal hayatımızda Örneğimiz ve Önderimiz Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) “Mü’minin ferasetinden sakının! Zira O, Allah’ın nuruyla bakar!” lisanıyla bizlere emanet ettiği, altından kıymetli tavsiyeleri hepimizin acilen imanı ve ameli olmalıdır!