Devletin değil CHP’nin bittiği an!
Devletin en mahrem görüntüleri CHP'nin sesi Cumhuriyet'ten baskıya verilirken Esed, IŞİD ile PYD'li eşkıyalar arasında ölüm kalım mücadelesi veren Özgür Suriye Ordusu ve onların korumasındaki binlerce Suriyeli...
Devletin en mahrem görüntüleri CHP'nin sesi Cumhuriyet'ten baskıya verilirken Esed, IŞİD ile PYD'li eşkıyalar arasında ölüm kalım mücadelesi veren Özgür Suriye Ordusu ve onların korumasındaki binlerce Suriyeli ateşe atılıyordu.
Özgür Suriye Ordusu, kendi vatandaşı olan Suriyelileri korumakla kalmıyor aynı zamanda Türkiye'nin sorunsuz sınır boyu emniyeti sağlaması noktasında da tampon görevi görüyordu.
Bu yönüyle de olaya bakıldığında gerek MİT tırları baskınını yapanlar gerekse bu görüntülerin yayınlanmasında rol alan CHP'li vekiller ve medyasının IŞİD, PYD ve Esed'e moral destek vermenin ötesinde Türkiye'nin güney sınırlarını saldırıya açık hale getirmekle ayrı bir ihanet içinde oldukları anlaşılıyor.
28 Şubat'tan sonra kuralsızlık ve isyankârlık tetikçi sol medya için en büyük vatandaşlık görevi olmuştu. Kural, kanun tanımazlıkta azgınlaşan CHP medyasının hedefinde Müslümanlar olduktan sonra vurulacak Müslümanın dağdaki çoban yada devletin başındaki Erdoğan'ın olması arasında fark yoktu.
Bu yüzden MiT tırları ihanet görüntülerini verirken Cumhuriyet Gazetesi, vatandaşlık görevi bilinci içinde mahkemelere dolayısıyla devlete meydan okuduğunu düşünemeyecek şekilde büyük bir hırsla hedefine kilitlenmiş gidiyordu.
“Devletin bittiği an!” manşetini çeken Cumhuriyet aslında o manşetiyle kendisi ve CHP'nin bittiği anın manşetini attığının farkında bile değildi.