28 Şubat Günleri...
Şubat ayı deyince, bizler 28 Şubat'ı hala, iliğimiz kemiğimiz kar soğuğunda üşürken hatırlıyoruz. Bununla birlikte, 28 Şubat'taki onurlu duruşun, maddi bir bedelle ölçülebileceğini de asla ...
Şubat ayı deyince, bizler 28 Şubat'ı hala, iliğimiz kemiğimiz kar soğuğunda üşürken hatırlıyoruz. Bununla birlikte, 28 Şubat'taki onurlu duruşun, maddi bir bedelle ölçülebileceğini de asla düşünmüyorum. Gençlerle yaptığımız bir 28 Şubat görüşmesini bir kısmıyla sizlerle paylaşmak isterim...
Soru: ''28 Şubat neydi ve o dönemi, bir kavramı tanımlar gibi tanımlayabilir misiniz?''
Cevap: Küresel ve iç dinamikleriyle gayet işlek bir darbeydi. Millete balans ayarı vermek için kendi kendisini görevli addeden silahlı güçlerin; sermaye odakları, medya, yargı ve akademiden de aldıkları destekle, gerektiğinde bu ''balans ayarı''na uymayan veya geç kalan halkı, ''1.Tehlike'' veya ''metastas yapmış habis urlar'' olarak potansiyel suçlu ilan edebildikleri bir kaba güç gösterisiydi. Yargının ve akademinin brifinglerle hazır olda durduğu bir süreçte, adalet ve bilim kısırlaşır, dolayısıyla akıl-dışı bir durumdu maruz kaldığımız. Sermaye ve medyanın darbecilerinin emrinde ha