Aniden uçarsın, vaktin gelmişse
“Bir süredir, Şırnak, Siirt, Batman, Bingöl, Van, Erzurum taraflarındayım. Çobanların arasına karıştım. Hep beraber bir yayladan diğerine göçüyoruz. Göçtü kervan, kaldık dağlar...
“Bir süredir, Şırnak, Siirt, Batman, Bingöl, Van, Erzurum taraflarındayım. Çobanların arasına karıştım. Hep beraber bir yayladan diğerine göçüyoruz. Göçtü kervan, kaldık dağlar başında diyecek halimiz yok... Zamanı gelince bu dünyadan biz de göçeriz... Gele bir devr, bu Haluk’u yad eyleyeler. Ahbap fırsatı, sohbeti, ganimet bilsin...”
Bunları yazmış, Haluk Dursun Hoca... Yol kenarında durup sırtını yasladığı henüz yeşermeye durmuş yayla çimenleri, çiçekleri, biraz daha ötede, fotoğrafın tüm arkasını tutan yalçın dağın önünde, ayakta dimdik duruyor... Dağa bakıyorum, Süphan olabilir mi, Munzur mu... Dağları çok severim. Üzerinde karlar henüz erimemiş, mayıs mı, haziran mı, yamaçlar yemyeşil, kim bilir kaç çeşit şelale çağlamaktadır bağrında, kaç