Bir ‘'ermiş''in son mektubu
Bedenden ibaret değildir insan. Ruhu, gönlü, kalbi, zihni de vardır.
Evlerimizde zorunlu oturuşumuzun sürdüğü şu günlerde bize sunulan reçeteler; bedensel ve dünyevi ihtiyaçlarımızın çerçevesinde anlatılıyor. Oysa bir kalbimiz var, gönlümüz, ruhumuz var, onlara bakmanın, onların derdini işitmenin zamanı, hiç gelmeyecek mi?
Geleneksel yaşantımızda can sıkıntısının, dert sahibi olmanın, hüznün cevabını ‘’muhabbet’’ imkanında arar bulurdu insanımız. Oysa modern insan bunu yitirdi. ‘’Güven’’, küresel manada en büyük krizlerden. İnsan insanın kurdudur diyen felsefe, bayraklarını göndere çekti. İnsan ‘’eşref-i mahlukat’’tır diyenler ise mahcubiyet ve suskunlukla içine kapandı.