Dünyanın üzgün kalbi...
Ona çok aldırmıyoruz. Dünyanın bizden yorulduğuna hiç bakmıyoruz... Onun bir kalbinin olduğunu, olabileceğini sadece şairler söylüyor ve ancak çocuklar inanıyor.
Moden insan, ihtiyar Dünya’mızın kalp sekteleriyle dönüp durduğuna ise pek de aldırmıyor. Çünkü onun işi çok, profesyonellerin yaşamında ne gökyüzüne bakmaya vakit var, ne bir saniyeliğine de olsa durup sesleri dinlemeye... Herşey o kadar hızlı ki ve herşey zamanın tadını çıkartmaya ayarlı; ‘’carpe diem’’ talimatı, tüm baştan çıkartıcı tekliflere hazır hale getiriyor insanı... İlerleme, gelişim, teknik keşifler derken asırlarca yağmaladığımız dünya ile ilişkilerimizi bir türlü düzeltemiyoruz.
***
Dünya ile olan ilişkimizi emanet ve varis olmak ile belirleyecek olursak, dün ile yarının arasını barış hukuku çerçevesinde ve insanca kuruyoruz...