Kitap yakanlar bilsinler ki; Allah'ın nurunu söndüremezler...
İsveç'te Kutsal Kitabımızı yakarak utanmazlığın ve alçaklığın doruğunu yaşayanlar, bilsinler ki; Allahın nurunu isteseler de söndüremezler. Mübarek üç aylarınızı tebrik...
İsveç'te Kutsal Kitabımızı yakarak utanmazlığın ve alçaklığın doruğunu yaşayanlar, bilsinler ki; Allahın nurunu isteseler de söndüremezler. Mübarek üç aylarınızı tebrik ederim, rahmet aylarına girdik, şeytanın ve şeytanlaşmış insanların şerrinden Allaha sığınırız. Bu sığınış, zulmü ve zalimleri pasif manada bir kabulleniş değildir, aksine tarafını belli ediştir: Biz ilk emri ''Oku'' olan İslam'dan yanayız, yakıp kül etmek istedikleri Kur'anı Kerim'den yana...
Kitap yakmanın, soysuzlukla ilgili olduğunu söylüyor bütün tarihi makaleler. Kendi kimliğini aşan hatta hiçleştiren çok büyük, aşkın bir medeniyetle karşılaşınca, bazı insanların ya da toplumların yaşadığı ruhsal travma olarak da betimleniyor ''kitap yakma'' işi. Bir tür inkar, bir tür yok ediş, yok sayış girişimi. Her halükarda, tarihi ve medeni mirasa olan hazımsızlığın, çekememezliğin simgesidir.
Bosna-Hersek'teki ''Kütüphanelerin ve Arşivlerin Tahribi'' adlı makalesinde Andras Riedlmayer, kütüphane