‘Ruhun renkleri’
MİNNET: Şokun tesiriyle kısa sürede, önce adımlarımı ardından ellerimi ve kollarımı kaybettim. Burgaçlar halinde sökün eden sancıların altında kemiklerim kırılıyor, un ufak oluyordu sanki....
MİNNET: Şokun tesiriyle kısa sürede, önce adımlarımı ardından ellerimi ve kollarımı kaybettim. Burgaçlar halinde sökün eden sancıların altında kemiklerim kırılıyor, un ufak oluyordu sanki. Değirmene girmiş arpa tanesi gibiydim. Sonra karanlık beni tuttu, artık onun içindeydim.
Beni sedyeye yatırdıklarında içimdeki tüm odaların ışıklarını tek tek söndürüp, kapılarını tek tek kapatıyorlardı sanki. Azalarımı teker teker yitiriyordum, ayaklarımdan başlayıp, gözlerime kadar geldi felcin şoku. Vücudum, giderek bedenim olmayan kocaman ve yabancı bir şeye dönüşüyordu ve ben onun içinde, giderek küçülüyor, azalıyor, kısıklaşıyor, fersizleşiyordum. En son, bir kapı aralığından sızan zayıf bir ışık kırıntısı kadar azaldığımı hissettiğimde, feci bir geri dönme telaşıyla sarsıldığımı hatırlıyorum. Ah, Allah'ım her şey ve her işim