Yeryüzünde iyilik hareketi
Yeryüzü, bir merhamet, vicdan, iyilik yurdu olabilir mi... Lütfü Oflaz'a göre evet. Bana göre hayır, yeryüzü sınav yeridir çünkü, sevgiden çok sevgisizliği tecrübe ettik burada, umutsuzum... ''Sende...
Yeryüzü, bir merhamet, vicdan, iyilik yurdu olabilir mi... Lütfü Oflaz'a göre evet. Bana göre hayır, yeryüzü sınav yeridir çünkü, sevgiden çok sevgisizliği tecrübe ettik burada, umutsuzum... ''Sende olanı başkasıyla paylaşırsan, insanlaşırsın'' diyor Oflaz. Bu haliyle insani dayanışmayı, hem özgürleşmenin koşullarından sayıyor hem de insanlığa geçiş şartı olarak tarif ediyor. Aslında ''iyilik''ten kastı, paşagönlümüze kalmış bir hayırseverlik değil. Tam aksine, borcumuzu ödeme, insanlık görevi... Ama modern dünyada herşeyi kurumlara ve uzmanlarına havale ettiğimiz için, iyilik de artık ekstresi olan bir faaliyet şeklinde bilinir oldu.
Oflaz'ın girişimiyle birlikte ''iyilik'' hakkında yeniden düşünme ve soru sorma imkanımız doğdu. Hastaneler ile toplumsal hayatın arasına öylesine sert ve aşılmaz (aslında politik de) bir set çekilmiş ki, bu durum; güçsüzlerle güçlülerin arasındaki ırkçı algoritmayı kurumsallaştıran bir mesele aynı zamanda. Lütfü Oflaz, bu sert duvarı nasıl aşabilirizi soruyor, İyilik Hareketi derken... Büyük sosyolojilere yasalanarak değil, çok insani, içten gelen dokunuşlarla... Annemin rahatsızlığında, taziyemizde, benim hastane günlerimde Lütfü Bey'in dostane nefesi her zaman yanımda oldu. Kendisinin önerisiyle hiç tanımadığımız hastaları, hasta yakınlarını ziyaret etsek, onların dertlerine kulak verebilsek ve elimizden geldiğince destek olsak diye bir niyetimiz vardı. Ardından Lütfi Bey eskiden beri kendisi için kişisel ahlaki bir tercih olan bu hali, toplumsallaştırma kararı aldı.