Ben koptum bu dizilerden
Bazı dizilerden koptum. Bu durumu, geçtiğimiz cumartesi ekranda dolaştığımda fark ettim. ‘Gülizar’da bir kavga, gürültü. Gelen giden Gülizar’a sataşıyor. Tamam, Yeşilçam tadı... Siyah-beyaz...
Bazı dizilerden koptum. Bu durumu, geçtiğimiz cumartesi ekranda dolaştığımda fark ettim. ‘Gülizar’da bir kavga, gürültü. Gelen giden Gülizar’a sataşıyor. Tamam, Yeşilçam tadı... Siyah-beyaz olanları var en azından, dağ ve tepeleri tarumar olmamış, İstanbul manzarasına bakıyorum. Renkli olan ‘Gülizar’da, düşüş hali seziyorum, sanki “Biz bu hikayeden bıktık” der gibi... Hemen yanı başında ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ var. Ev ahalisi son bölümde, “Ezilmiş çocuk ne yapıyor? (Gökhan yani) Babasının gölgesinde karısını mı satıyor?” diyen Yasemin’in sesini duyunca, “İyi ki, bizimki böyle değil” dedi. Daraldık ve geçtik. ‘Yeni Gelin’ seviliyor ve ekranın en iyi iş yapan dizilerinden, hem de komedi olarak. Mustafa Avkıran, Sema Keçik, Lale Başar, Yonca Cevher ve Zeynep Kankonde gibi oyuncuların yer aldığı dizide, örf ve âdetlerin komik hali güldürmüyor. Sorun bende... Bu kadar izleyici (5 milyon kadar diyelim) seviyorsa, sorun bende biliyorum.
Ee, ‘Adı: Zehra’...
İşte bir yenisi daha eklendi: ‘Adı: Zehra’. Zeynep Çamcı için, ‘Başroller alıyor; ama diziler devam edemiyor’ diye düşünseniz de, gördüm ki Çamcı, rolünün hakkını veriyor. Veriyor da ‘Adı: Zehra’nın bizlere mesajı, ‘Yeni bir dram bütün haşmetiyle geldi’ oldu. Koşturma, kavga, tokat, bıçak, kaybolan hafıza, zengin anne ve baba... Cumartesi akşamına heyecan getirecek başka ne var? Sadece yeni bir dizi olması...