Erdoğan ve Meclise gazi unvanı…

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü bugün. Geçen yıl darbeye Konya’da yakalandık. Uluslararası bir medya şurası düzenliyorduk. Anadolu Yayıncılar Derneği üyesi yerel kanallar da oradaydı....

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümü bugün. Geçen yıl darbeye Konya’da yakalandık. Uluslararası bir medya şurası düzenliyorduk. Anadolu Yayıncılar Derneği üyesi yerel kanallar da oradaydı. Darbeyi duyar duymaz yerel televizyonlardaki arkadaşlarımıza darbeye karşı ortak yayın yapalım çağrısında bulundum. Sağ olsun kıymetli meslektaşlarım hemen darbeye karşı yayına başladılar ve halkımızı meydanlara davet ettiler.

15 Temmuz’u diğer darbelerden farklı kılan pek çok nokta var. Bu noktaların neler olduğunu sizlerle paylaşacağım. Bir kere bu darbe girişiminde medya çok iyi bir sınav verdi. Medyanın tüm renkleri milli iradeye sahip çıktı. Merkez medya dediğimiz iktidarla mesafeli olan kuruluşlar bile darbeye karşı durdu. O gece CNNTürk Televizyonu ve Hande Fırat çok başarılı bir iş çıkardı. Cumhurbaşkanımızı telefonla yayına bağlayarak darbenin seyrini değiştirdi. Erdoğan’ın konuşmasıyla birlikte milletimiz meydanlara indi. Ulusal medya ve yerel medya o gece başarılı bir sınav verdi. Mili iradeye sahip çıktılar.

Oysa geçmişte öyle miydi? Mesela 28 Şubat sürecinde medya darbecilerin yanında yer aldı. Refah-Yol hükümetinin devrilmesinde medya başroldeydi. Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya o dönemde bu sefer silahsız kuvvetler halletsin dedi. Medya da o tarihlerde aldı sazı eline ve hükümeti devirdi. Refah Partisinin kapatılmasına alkış tuttu. Yine bu çerçevede 1960 darbesinde rahmetli Menderes’in idam edilmesinde de medyanın önemli bir rolü oldu. Menderes’i Amerikancılıkla suçladılar, yolsuzlukla suçladılar. İrtica hortladı dediler. Askeri tahrik ettiler ve darbeye zemin hazırladılar. O nedenle ulusal medyanın sicili karadır. 15 Temmuz darbe girişimine karşı durarak bu sefer biraz da olsa sicilini temizlediler.

Bir diğer önemli nokta ise halkın sokağa inmesidir. Bugüne kadar yapılan darbelere baktığımızda halkın sokağa inmediğini görüyorsunuz. Halkımız darbelere hep sessiz kalmıştır. Hatırlayın FETÖ’cüler televizyon ekranlarında “Bu halk korkak. Eğer darbe olursa bizim milletimiz darbeye karşı çıkmaz” demişlerdir. Hatta bir hain, “İmam bile cami avlusundaki lojmandan çıkıp da camiye namaz kıldırmaya gitmez” demiştir. Bu sefer fena yanıldılar. Daha önceki darbelerde olduğu gibi susan bir halk yok. Halk milli iradeye sahip çıkmıştır. Tankın altına yatan bir halkımız var. O nedenle milletimiz, üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.

Son olarak Başkomutan Erdoğan’a gelmek istiyorum. Daha önceki devlet başkanları, başbakanlar darbe olunca şapkasını alıp kaçmışlardır. Siyaset kurumu darbeye karşı direnememiştir. Bırakın direnmeyi tam tersi darbecileri alkışlamışlardır. Daha dün 28 Şubat sürecinde rahmetli Erbakan siyasi parti genel başkanlarına çağrı yaparak “Gelin milli iradeye sahip çıkalım. Asker ve yargı meclisi, siyasi partileri kapatmaya çalışıyor, Refah Partisini kapatacaklar, gelin demokrasiye sahip çıkalım” demesine rağmen dönemin siyasi partileri bu teklife destek olmadılar. Bu teklife olumlu destek olmayı bırakın tam tersi Refah Partisinin kapatılmasını ellerini ovuşturarak beklemişlerdir.

15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın yaptığı açıklama darbenin seyrini değiştirmiştir. Bu kanlı darbeyi Erdoğan’ın direnci ve dirayeti kurtarmıştır. Şapkasını alıp kaçan bir lider yok. Tam tersi F-16’lara kafa tutan bir lider var. Tankların önüne çıkan bir lider var. Darbe gecesi Cumhurbaşkanımıza bazı dostları yurt dışına çıkmayı önermişler. Ancak Erdoğan ‘öleceksek vatanımızda öleceğiz’ demiştir. Erdoğan sadece bir Cumhurbaşkanı değil, aynı zamanda Başkomutandır. Başkomutan o gece ordusunun başında kalarak zafer kazanmıştır. O gece 251 şehit verdik. 2196 gazimiz oldu. Bu gazilerden birisi de bana göre Erdoğan’dır. Erdoğan’a Gazilik unvanı verilmelidir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Baldız, bacanak belediyeciliği! 09 Mayıs 2024 | 514 Okunma İsrail çekiliyor… 07 Mayıs 2024 | 603 Okunma Ekrem Bey CHP’de Kongre ister mi? 05 Mayıs 2024 | 362 Okunma Urfalı Hasan ve ABD’li akademisyenler… 02 Mayıs 2024 | 528 Okunma Milli Eğitim şimdi milli oldu... 30 Nisan 2024 | 611 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar