Heyecansız seçim

Ülke olarak seçim atmosferine hâlâ giremedik. Halkımız seçim yorgunu. 7 Haziran tarihinde yapılan seçimlerden sonra 1 Kasım seçimlerine evrildik. 1 Kasım seçimlerinin hemen ardından 16 Nisan tarihinde...

Ülke olarak seçim atmosferine hâlâ giremedik. Halkımız seçim yorgunu. 7 Haziran tarihinde yapılan seçimlerden sonra 1 Kasım seçimlerine evrildik. 1 Kasım seçimlerinin hemen ardından 16 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin oylamasını yaptık.

Bu coğrafyada yaşamanın zorlukları var. Dinler ve medeniyetlerin beşiği olan bu bölgede hayat normal seyrinde akmadığı için siyasetimiz de, seçimler de normal seyrinde olmuyor. Gerek iktidar partisinin yöneticileri gerekse muhalefet partisinin yöneticileri yaptıkları açıklamalarda bir sessizlikten, bir durgunluktan bahsediyorlar.

Herhalde Ramazan ayının etkisi olsa gerek diyorum. Açlık ve susuzluk gözlerdeki feri alıyor. Sadece seçim yorgunluğu değil aynı zamanda Ramazan ayının da bir etkisi var. Ülkemiz bir İsveç ya da Norveç değil. Ülkemizde bir haftada cereyan eden tüm sosyal ve ekonomik olaylar İskandinav ülkelerinde bir yılda bile olmuyor. Batılı ülkelerde siyasi partilerin adlarını kimse bilmez. Başbakan ya da cumhurbaşkanlarını kimse bilmez. Ya da bilenlerin sayısı çok azdır.

Ama Türkiye’de yaşamak, siyaset yapmak zordur. Özellikle bölgede hesapları olan dış güçler sürekli kumpas üzerine kumpas kuruyorlar. Bazen bu kumpas Fetö darbesi oluyor bazen 15 Temmuz darbesi oluyor. Şimdilerde ise ekonomik bir darbe deniyorlar. Ekonomideki belirsizlik ve doların yükselmesi vatandaşı karamsarlığa itiyor.

Bir başka nokta ise muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanlığını kazanma ihtimalinin az olması. Sonucu belli bir seçim gibi bakıyorlar. “Nasıl olsa Recep Tayyip Erdoğan seçimleri kazanır” diyerek seçimlere fazla asılmıyorlar. Muhalefet partilerinin en önemli stratejisi mecliste çoğunluğu ele geçirmek. “Erdoğan nasıl olsa kazanır ama, milletvekilliği seçimlerini de biz alırız” diyorlar. Muhalefetin bu iddiasının nedeni, gözlerine Erdoğan’ı değil vekilleri kestirmeleridir. Zaman zaman ben de duyuyorum. Bu listeler iyi olmadı. Biz vekillerimizden memnun değiliz. Erdoğan’a vereceğiz ama partiye vermeyeceğiz diyenleri. Bu yaklaşım doğru değil. Erdoğan mecliste de güçlü olmalıdır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Baldız, bacanak belediyeciliği! 09 Mayıs 2024 | 514 Okunma İsrail çekiliyor… 07 Mayıs 2024 | 603 Okunma Ekrem Bey CHP’de Kongre ister mi? 05 Mayıs 2024 | 362 Okunma Urfalı Hasan ve ABD’li akademisyenler… 02 Mayıs 2024 | 528 Okunma Milli Eğitim şimdi milli oldu... 30 Nisan 2024 | 611 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar