Kurtulmuş: 3. Dünya savaşı

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye rejimini vuracağız açıklamasının ardından gözler bölgeye çevrildi. Trump’ın bu açıklamasına Rus Lider Putin oldukça sert bir karşılık verdi. Biz de ABD füzelerini vuracağız dedi. Görünen o ki bölgede üçüncü dünya savaşı çıkma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Şu anda bölge zaten savaş içinde. ABD’nin Irak’ı işgali ile başlayan kaos sürüyor. Bu bölge, enerjinin merkezi olması nedeniyle her daim işgal altında. Öte yandan; İsrail’in güvenliği Batılılar için öncelikli. Suriye ve Irak’ta iç savaş var. Bu iç savaş örgütler eliyle yürütülüyor.

TRT ve yerel kanallarda yayınlanan Anadolu Soruyor programımıza konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş bu savaşlara vekalet savaşları demişti. Yaklaşık 5 yıldır vekalet savaşlarından bahseden Kurtulmuş artık bu savaşların vekalet döneminin son bulacağını ülkelerin savaşa gireceğini söylüyor. Bakın Kurtulmuş ne diyor; “Suriye’deki gidişat bugün bambaşka bir noktaya geldi. 12 Ekim 2016’da verdiğim bir demeçte şunu söyledim: ‘Vekalet savaşlarının da bir limiti vardır. Suriye’deki vekalet savaşları limitleri doldurmuştur. Bundan sonra eğer Suriye sorununa bir çözüm bulunamazsa iki büyük ülke Amerika ve Rusya fiilen çatışma noktasına gelir.’ Suriye’de vekalet savaşları iç savaş olarak başladı. ‘Vekalet savaşları’ kavramını 4-5 sene evvel kullandığımda bazı çevreler karşı çıkmıştı” diyerek önemli bir tespit yapıyor. 

Umarım Bakan Kurtulmuş’un bu öngörüsü gerçekleşmez. Nihayetinde ABD ve Rusya’nın içinde yer alacağı bu savaş başta Türkiye olmak üzere İslam Dünyasına büyük acılar yaşatır.

Zaman zaman Suriye’de yaşananların faturasını ülkemize çıkarmak isteyenler var. Ben de Suriye politikası konusunda eksikliklerimiz olduğunu düşünenlerdenim ancak Bakan Kurtulmuş bu konuda farklı düşünüyor. Suriye konusunda ülkemizi eleştirenlere karşı biz doğru yerde durduk diyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye Suriye konusunda doğru yerde durdu. Bütün mesele yabancı güçlerin Suriye’ye girmesini önleyecek birtakım mekanizmaların geliştirilmesiydi, bu yapılamadı. Belki bu tek başına bizim yapabileceğimiz bir mesele değildi. Biz Suriye halkının kendisini yönetebileceği bir mekanizmanın kurulabilmesini başından itibaren savunuyoruz. Ama bu mekanizmalar bir şekilde geliştirilemedi çünkü çok ağır bir vekalet savaşları dönemine girdik. Amerika, Rusya ve diğer ülkeler burada nasıl kendi maşalarını kullanır, ellerini ateşe sokmadan sonuç alabilirler bunu geliştirdiler, DEAŞ denilen, PYD denilen bir belayı başımıza sardılar ve Suriye, Suriye halkının istediği anlamda bir çözüme kavuşamadı.”

Bana göre ister ABD ister Rusya olsun İslam ümmetini düşünmez. Türkiye’yi düşünmez. Kendi çıkarlarını, İsrail’in çıkarlarını düşünür. Bizlerin bu iki ülkeden yardım beklemek yerine Kurtulmuş’un dediği gibi İslam Ülkeleri ve bölge ülkeleri bir araya gelerek bir çözüm üretmeliyiz.