Niye sadece Barolar? Ya Odalar Birliği?
AK Parti ve Sayın Erdoğan’ın bu ülkeye getirdiği en temel ilke sürekli değişim ve yenileşme arayışıdır. Türkiye ezber bozan ülke olmuştur. Ekonomiden dış politikaya, sağlıktan...
AK Parti ve Sayın Erdoğan’ın bu ülkeye getirdiği en temel ilke sürekli değişim ve yenileşme arayışıdır. Türkiye ezber bozan ülke olmuştur. Ekonomiden dış politikaya, sağlıktan ulaşıma kadar hemen her alanda önemli reformlara imza atmıştır. Sürekli değişimi öne alan bir parti kendisine de bir kural koymuştur. Hem milletvekili seçimlerinde hem de belediye başkanlığı seçimlerinde 3 dönem kuralını getirmiştir. Bu kural değişimin önünü açıyor. Bir kimse başkan olunca koltuktan gitmiyor. Kendi eşini dostunu işe alıyor. Kendi eşine dostuna iş veriyor. Haksız zenginleşme oluyor. Bunlar olmasa bile ayrıca bir dönem sonra heyecanını yitiriyor.
Bu gerçeği gören Cumhurbaşkanımız değişimin önünü açmak için üç dönem kuralını koydu. Maalesef en başta kendi partisindeki bazı siyasiler bu kurala karşı çıktılar. Bu kural değişimin ve yeniliğin önünü açıyor. Bu kural sonuna kadar uygulanmalıdır.
Peki, siyasette böyle de sendikalarda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde durum nasıl. Bir koltuğa oturan gitmek bilmiyor. İş dünyasının imkânlarını kullanarak piar yapıyorlar. Kamu gücü kullanıyorlar. Vekil oluyor. Bakan oluyor. Elbette bu talepler de bulunabilirler. Ancak koskoca kurum bir kişinin ikbalinin peşinden mi koşacak. Odalarda ve sendikalarda para ve gücü eline geçiren başkana rakip de çıkmıyor. Bu kapalı sistemin, bu despot oda dukalığının son bulması gerekir.
Biz tartışmayı sadece Türkiye Barolar Birliği üzerinden ya da Tabipler Birliği üzerinden yapıyoruz. Bu tartışma doğru değil. Bu tartışma kökten yapılmalıdır. İktidara yakın ya da uzak sivil toplum kuruluşu ayrımı doğru değildir.
AK Parti hükümeti göreve gelir gelmez büyük bir reforma imza attı. Saltanat kuran oda başkanlarının görevini sonlandırdı. Ve bu konuyla ilgili bir kanun çıkardı. 18 Mayıs 2004 tarihinde kabul edilen 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 16, 38, 40 ve geçici 10’uncu maddeleri, üst üste iki dönem görev yapmış, meclis başkanı, yönetim kurulu başkanı, konsey başkanı ve birlik başkanının 2 seçim dönemi geçmedikçe yeniden seçilemeyeceğini hükme bağlıyordu.