Yavuz Bingöl ve Hülya Koçyiğit, Erdoğan’ı sevebilir mi?
Cumhurbaşkanını sevmenin kolaycılık olduğu yönünde bir kanaat var. Cumhurbaşkanını sevmek yalakalıktır. Cumhurbaşkanını sevmek yandaşlıktır diyen birileri var. Bunu nereden çıkartıyorum....
Cumhurbaşkanını sevmenin kolaycılık olduğu yönünde bir kanaat var. Cumhurbaşkanını sevmek yalakalıktır. Cumhurbaşkanını sevmek yandaşlıktır diyen birileri var. Bunu nereden çıkartıyorum. Ünlü sanatçı Yavuz Bingöl’e yapılan psikolojik linçten. Hülya Koçyiğit’e gösterilen haksız tepkilerden biliyorum. Hülya Koçyiğit bu ülkede baskı yok özgürlük var dediği için yerden yere vuruldu. Ülkemizde bazı yazarlar, sanatçılar, Erdoğan düşmanlığını sanatçı olmanın bir ön koşulu gibi görüyorlar. Kendi dar gruplarında Erdoğan düşmanlığı yapmak moda.
Bana göre bu psikolojik terör ortamında sanatçılar için Erdoğan’ı sevmek daha zor. Erdoğan’a değer vermek sanat camiasından dışlanmanıza bile vesile oluyor. Arif Sağ çıkıyor Yavuz Bingöl de sanatçı mı anlamına gelen, onu istiskal eden cümleler kurabiliyor. Daha düne kadar sol cenahın en ünlü ismi olan Yavuz Bingöl’ü tanımıyorlar. Bu memlekette yerli olmak, bu topraklara bağlı olmak zordur. Oysa Yavuz Bingöl uzlaşma diyor. Huzur diyor. Barış diyor. Bölge yanarken ülkemizde istikrar olsun diyor. Yavuz Bingöl’ün Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın ile türkü söylemesini bile yerden yere vuruyorlar. Bu çevrelerden hiç kimse ‘Tebrik ediyorum Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı sanata destek veriyor’ demiyor. Yavuz Bingöl bu konulardan haklı olarak şikâyetçi. Kendisine ‘’Yandaş mısınız?’’ sorusuna da şu yanıtı veriyor:
‘’Tabii ki değilim ben uyumlu bir insanım. Günümüzde uyumlu olursanız adınız yandaş oluyor, diyalog kurarsanız adınız yandaş oluyor. İlişki kurarsanız adınız yandaş oluyor bu olacak iş mi? İnsanın ruhunda insanın yaratılışında var bu. Diyalog kurarak çözmemiz lazım. Bu ülke hepimizin, devletin tepesindeki seçilmiş insana mesela Cumhurbaşkanı’na onu aşağılamak ya da hakaret etmek doğru mu? Bence değil. Ben hiçbir zaman böyle bir yol tercih etmem. Fikirlerimiz ayrı olabilir ama şu anda bizim Cumhurbaşkanı’mız. Ülkenin durumu belli, Irak’ın Suriye’nin durumu belli. Bizim ülkemize karşı bir art niyet var. 40 yıldır bir terör var. 60 bin insanımız kaybetmişiz. İnsanlar birbirini sevmekten vazgeçtiği gibi bu ülkeyi de sevmekten vazgeçtiler galiba.’’
Bu ülkede devlete saygı duyan, barış diyen, millet diyen, kardeşlik diyen insanlara sanatçı gözüyle bakmayanlar var. Maalesef sanatçı olmak bölücü olmaktır. Sanatçı olmak aykırı olmaktır. Sanatçı olmak bu toprakların değerlerine hakaret etmektir diyen çevreler var.
Hülya Koçyiğit’in ‘Bu ülkede bence kimse baskı altında değil, herkes fazla özgür yaptıklarından dolayı herkes bir gün Erdoğan’ı takdir edecek’ sözleri de bazı aydınları, sanatçıları, yazarları rahatsız etti. Erdoğan’a ait iyi cümle kurmak bu camiada yasak galiba. Sanat camiasının yazılı olmayan kuralları ve töresi mi var. Aydın olmanın, sanatçı olmanın şartı batı değerlerini kutsamak kendi ülkesinin değerlerinden nefret etmek midir? Kemal Kılıçdaroğlu’nu seven sanatçı, Erdoğan’ı seven yandaş ve yalaka mı oluyor? Bu ülkede sanatçıların Erdoğan’ı sevme özgürlüğü yok mu?