Yüzde 10 barajı kalkmalı...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla baraj konusu gündeme düştü. Uzun zamandan beri küçük siyasi partiler baraj düşsün diyorlardı. Pek gündeme gelmeyen bu konu Sayın...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla baraj konusu gündeme düştü. Uzun zamandan beri küçük siyasi partiler baraj düşsün diyorlardı. Pek gündeme gelmeyen bu konu Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla etkili bir biçimde tartışılıyor. Bazı siyasi partiler MHP barajın altında kalıyor. İyi Parti MHP’nin oylarını bölüyor o nedenle Bahçeli baraj insin dedi diye yorum yapıyorlar. Bana göre bu bilgi gerçekçi değil. MHP’nin barajın altında kalması söz konusu değil. Ama her ne olursa olsun baraj tartışması faydalıdır.
Barajı savunanlar bugüne kadar yönetimde istikrar ilkesini öne çıkardılar. Peki yönetimde istikrar sağlandı mı? Elbette sağlanamadı. 2002 yılında AK Parti tek başına iktidara geldi ve istikrar sağlandı. Onun öncesinde tek partili yaşama geçtiğimiz günden beri bu ülke koalisyonlardan çok çekti. Daha düne kadar ANAP-DYP koalisyonları yine MHP-DSP ve ANAP koalisyonları vardı. 6 ay ömrü olan hükümetler vardı. 1950 yılında tek başına iktidara gelen Demokrat Parti, 1980 yılında iktidara gelen Anavatan Partisini saymazsak ülke hep koalisyonlarla yönetildi.
Koalisyon demek, zam demek, doların artması demek, işsizlik demek olarak algılanıyor. En son 2002 öncesi DSP- ANAP- MHP koalisyonunda yazarkasalar havada uçuştu. Bu hükümet iyi kararlar da aldı. Ama bugün herkesin hafızasında olumsuz bir tablo var. Bazen 3 ay 10 gün koalisyon görüşmeleri sürmüş hükumetin kendisi iki ay dayanamamış ve yıkılmıştır.
Demem o ki yüzde 10 barajı istikrarı sağlayamadı. Hani istikrarı sağlayacaktı. AK Parti iktidarını saymazsak 60 yılda neredeyse 60 hükümet kurulmuş. Peki, hani yüzde 10 barajı yönetimde istikrarı getiriyordu. Sonuç belli barajlar istikrar getirmedi. Peki, temsilde adalet sağlandı mı? Elbette sağlanamadı. Hatırlayın Doğru Yol Partisi yüzde 9,5’la parlamento dışında kaldı. Cem Uzan’ın Genç Partisi yüzde 7 oy oranı ile meclise giremedi. Çok büyük bir kitle mecliste temsil hakkı elde edemedi. Bu antidemokratik bir tutumdur.
Kaldı ki; 16 Nisan referandumu ile birlikte yönetimde istikrar sorunu ortadan kalktı. Yüzde elli artı biri alan başkan hükümeti kuracak. Koalisyonlara gerek kalmayacak. Yönetimde istikrar sağlanıyor. O zaman yapılması gereken temsilde adalet ilkesini ortaya getirmektir. Baraj mutlaka düşmeli. Bana göre baraj hiç olmamalıdır. Ama yine istikrar önemlidir diyenler çıkabilir. O zaman baraj yüzde 5 oranına çekilmelidir. Farklı renk ve tonlar mecliste olmalıdır. Meclisin çeşitlenmesi milli iradeyi güçlendirir. Farklı siyasi görüşlerin sistem içinde kendisini ifade etmelerine olanak sağlar. O nedenle mutlaka baraj kaldırılmalı ya da düşürülmelidir.
Siyasi partilerimiz iktidara gelene kadar demokrasi diyorlar. Seçim milli irade diyor. İktidara gelince unutuveriyorlar. O nedenle milli iradeye önem vermeliyiz. Bir tek oy bile kaybolmamalıdır. Milletin oyu değerlidir. Kaldı ki artık istikrar sorunu kalmadı. Başkan seçilir seçilmez hükümetini kuruyor. Kendi bütçesini yapıyor. Bu saatten sonra baraj konusu gündeme gelmeli ve kaldırılmalıdır.