Atatürk’ten Ortadoğu dersi
“Aynı emperyalist devletler aynı derecede şiddetle Türk’ün de, Arap’ın da, Irak’ın da, Anadolu’nun da, Suriye’nin de düşmanlarıdır. (…) Şu halde, Anadolu’nun, Irak’ın...
“Aynı emperyalist devletler aynı derecede şiddetle Türk’ün de, Arap’ın da, Irak’ın da, Anadolu’nun da, Suriye’nin de düşmanlarıdır. (…) Şu halde, Anadolu’nun, Irak’ın, Suriye’nin hayatı ve menfaatleri pek sıkı bir tarzda birleşmiş bulunuyor. Demek oluyor ki, Türklerle Iraklılar ve Suriyeliler arasında sıkı bir dostluk ve uyum siyaseti gerekir.” (Hâkimiyet-i Milliye, 26 Temmuz 1920)
Geçen hafta ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinde bir “sınır güvenlik gücü” oluşturacağını açıklaması üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Afrin’e operasyon yapacağını açıkladı. 20 Ocak’ta “Zeytin Dalı” adlı operasyon başladı. Görülen o ki, 16 yıldır Türkiye’yi yönetenler, bugünü öngöremediler. Mesela Türkiye açısından Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün önemini kavrayamadılar. Sonuçta hükümetin “hamasete” dayalı Ortadoğu politikası iflas etti. Bölünmüş Irak ve parçalanmış Suriye, bugün Türkiye’nin başını ağrıtıyor. Buralardaki terör örgütlerinin faaliyetleri, nüfus hareketleri, emperyalist güçlerin nüfuz çatışmaları, Türkiye’yi doğrudan etkiliyor.
Oysaki Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün Ortadoğu politikası hayale ve hamasete değil, yalın gerçeklere ve ulusal çıkarlara dayalıydı.
Bayat ezberlerin aksine Atatürk, hem Milli Mücadele’de hem de Cumhuriyet döneminde genelde tüm İslam dünyasıyla özelde ise Ortadoğu ülkeleriyle çok iyi ilişkiler kurdu.