Atatürk’ün diplomasi zaferi: HATAY
“Türkiye Cumhuriyeti'nin bu siyaset kavrayışının dünyada barış ve huzur isteyen ve bunun doğal sonucu hakseverliği fazilet bilen bütün dünya milletlerince takdirle karşılanacağına şüphem...
“Türkiye Cumhuriyeti'nin bu siyaset kavrayışının dünyada barış ve huzur isteyen ve bunun doğal sonucu hakseverliği fazilet bilen bütün dünya milletlerince takdirle karşılanacağına şüphem yoktur.” (Atatürk, 27 Ocak 1937)
3Temmuz 1938 Pazar…
Türk ve Fransız hükümetleri arasında Antakya'daki görüşmeler sonuçlandı. Hatay'a 2500 Türk askeriningirmesi kabul edildi.
SEVİNÇ GÖZYAŞLARI
5 Temmuz 1938 Salı…
Kurmay Albay Şükrü Kanatlı'nın komutasındaki Türk tugayı sabah 5.00'da Payas'tan, 6.00'da Hassa'dan sınırı geçip Hatay'a girdi.
Türk Ordusu'nun geleceğini duyan Hataylılar daha geceden sokağa fırlamış, sınıra hücum ediyordu. Milli marşlar çalınıyor, evlerden, dükkânlardan, sokaklardan sevinç çığlıkları yükseliyor; şehir ayağa kalkmış, heyecan içinde dalgalanıyordu. İskenderun yolu üzerinde Türk köylülerikadın-erkek ellerinde çiçeklerle, ağlayarak, askerlerin ayaklarına kapanarak Türk Ordusu'nu bekliyordu. Sabırsızlanan halk, otomobil ve kamyonlarla askeri taşımak için yalvarıyordu. Antakya'da şehir tamamen boşalmıştı. Şehrin girişinde 80-100 bin civarında bir kalabalık orduyu bekliyordu. Türk Ordusu şehre girerken tören alanında bir Fransız taburu da selam vaziyeti almıştı. Türk taburu tören alanından geçerken kopan alkış tufanıarasından “Yaşasın Türk askeri… Yaşasın Atatürk…” sesleri yükseliyordu. (Abdurrahman Melek, Hatay Nasıl Kurtuldu,Temmuz 1999, s. 106-109)