Cumhuriyetin yok edilen eğitim devrimi KÖY İLKOKULLARI
Bu fotoğraflar, İ. Hakkı Tonguç’un 1939’da “İlk Öğretim” dergisinde yayımlanan “Köylerde Okul Binaları İnşaatı” adlı yazısından alınmıştır.(İlk...
Geçtiğimiz hafta okullar açıldı. 2019-2020 eğitim-öğretim yılı başladı. İktidar, “laik eğitim” yerine “dinsel eğitim” dayatmasına devam ediyor. Ancak laik olmayan eğitim ne milli ne bilimsel ne çağdaş olabilir.
Cumhuriyetin eğitim devrimi her şeyden önce “yaygın cehaleti yenmeyi” amaçlıyordu. Bunun için okula ve öğretmene ihtiyaç vardı. Ancak Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçilirken Türkiye’de ne yeterli okul ne de yeterli öğretmen vardı.
Cumhuriyeti kuranlar, aydınlanma savaşını en alttan, köyden başlattılar; on binlerce okulsuz köye ilkokul yapmak ve öğretmen göndermek için kolları sıvadılar.
OSMANLI’NIN SIBYAN MEKTEPLERİ
Osmanlı’da “taş mektep” de denilen “sıbyan mektebi” adlı ilkokullar vardı. Osmanlı klasik döneminde sıbyan mektepleri, sultanlar ve varlıklı kimseler tarafından İstanbul, Konya, Sivas, Erzurum gibi dönemin büyük kentlerinde camilerin, mescitlerin yanında yaptırılırdı. Çocuklar sınıfta, yerdeki küçük minderlerin üzerinde otururdu. Önlerinde rahleler vardı. Çocuklar, falaka ve uzun bir değnekle cezalandırılırdı. Bu okullar dinsel nitelikliydi. Ders programlarının çoğu Kuran ezberlemekten oluşurdu. Bunu eleştirenler de vardı. Örneğin Ebu Bekr İbni-ul Arabi, bu okullarda çocuklara Kuran’dan önce “yazı” ve “aritmetik” gibi derslerinin okutulması gerektiğini belirtmişti. (1)