Astrolojiye inanma onsuz da kalma!
Kaçımız kahvemizi içtikten sonra bir güzel fal kapatmıyoruz? İnsan canı sıkıldıkça çeviriyor işte fincanı; fala inanma falsız da kalma hesabı.. Hep yaparım ama bugüne kadar ‘olacak’...
Kaçımız kahvemizi içtikten sonra bir güzel fal kapatmıyoruz? İnsan canı sıkıldıkça çeviriyor işte fincanı; fala inanma falsız da kalma hesabı.. Hep yaparım ama bugüne kadar ‘olacak’ denilen ne varsa tersi çıktı maşallah, daha olan tek şey görmedim! “Aa yıldız haritası başka ama, astroloji bilim” diyenlere de sorum şu: Aklı başında, eğitimli insanlarız, kafayı mı yedik? O zaman da şunu diyorlar.. “Psikoloğa gitmişiz varsay!” “Peki” deyip, yıldız falına da baktırdım kaç kez ama faydasını görmedim. Sonuçta bu yıldız haritalarının beni gereksiz yere beklentiye soktuğunu, bilinçaltına işlediğini gördükçe de ‘tövbe’ dedim, ben oyundan çıkıyorum! Neyse...
Astroloji haritası yüzünden boşanmak üzere olan çifti okuyunca yaptım bu girişi... Eski futbolcu Özer Hurmacı; 6 yıllık eşi ve 3 çocuğunun annesi Mihriban Hurmacı’nın sürekli astroloji ile ilgilendiğini, astroloji haritasına baktırıp onu aldattığını ileri sürdüğünü, kendisine baskı yaptığını ileri sürerek boşanma davası açmış. Özetle gerekçe, evlilik birliğinin temelden sarsılması. Sarsılır tabii!
Astrolojiye inanıp ‘beni aldatıyorsun’ demek nedir ya! Astrolojiye göre yaşayan çok insan var ama bu kadarı delilik. Mihriban Hanım astrolojiyle kafayı yemediyse, boşanmak istemiş; yıldız fallarını da bahane etmiş belli ki... Keşke başka gerekçe bulsaymış boşanmak için! Bana sorsaydı söylerdim; astrolojiye, fala, tarota güvenme güzel kardeşim. Bugüne kadar bana söylenenler gerçekleşseydi, çoktan evli, mutlu, iki çocukluydum. Tecrübe konuşuyor burada, yabana atma!
Dünden beri herkes Seda Sayan’ın programında göbek atan doktoru konuşuyor. Doktor böyle göbek atar mıymış? Kadın kahkaha atar mı, kadın şort giyer mi gibi saçma bir tartışma bu da! Bütün kadınlar, canı isteyince göbek atar kardeşim! Öyle güzel atar ki; canın çeker, kalkıp sen de atarsın! Operatör Banu Küçükpolat, sosyal medyayı epey meşgul etti.
Bana da arkadaşım yolladı videosunu; “Doktora bak” diye. Baktım ama anlamadım… Bir insanın göbek atması, yayında eğlenmesi mesleki becerileriyle kıyaslanmasını gerektirecek bir şey mi diye düşündüm. Belli; konuşulmak, dikkat çekmek istiyor hanımefendi. Böyle birini doktor olarak seçmeyebilir, daha ciddi birini tercih edebilirsiniz ama “Canlı yayında göbek atan doktora kim gitmek ister?” sorusu başka bir kafa bence!
Zaten kalp ve damar cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Banu Küçükpolat’a Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) inceleme talebi gelmiş bile. TTB’ye göre sorun, doktorun dans etmesi değil, reklamının yapılması imiş. İyi de öğlen kuşağında ekrana çıkan doktorların çoğu para ödeyerek o yayınlara çıkıyor. TTB uyuyor muydu?