Baba olmanın hakkını veren herkesin günü
Kızlarına kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğreten, okutan, büyüten, özgüven aşılayan, konuşan/konuşturan, ona değerli olduğunu ve dağ gibi onun arkasında durduğunu her daim...
Kızlarına kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğreten, okutan, büyüten, özgüven aşılayan, konuşan/konuşturan, ona değerli olduğunu ve dağ gibi onun arkasında durduğunu her daim hissettiren… Oğullarına sevmeyi, kadınlara değer vermeyi, nazik olmayı öğreten, mert olmayı, yalansız dolansız yaşamayı aşılayan… Kendi çocuğu olmasa da baba olmanın hakkını her türlü veren tüm babaların ‘babalar günü’ kutlu olsun.
Pandemi yüzünden her tür sosyal ortamdan uzak kaldık. Buna sinema, tiyatro, konser salonları da dahil, statlar da. En son ne zaman bir statta maç izledim hatırlamıyorum. Deli bir futbol izleyicisi değilim ama önemli maçlarda o heyecanı yaşamak güzeldir, zevkle de izlerim. Bakü’ye de o yüzden gittim birkaç gün önce. Türkiye-Galler maçını bir statta, yeniden kalabalıkların arasında (pandemi nedeniyle kapasitenin yarısı kadar seyirci alınsa da) izlemek için. Skorum da belliydi; 2-1 alacaktık maçı!
Fakat kimse bu kadar büyük bir hayal kırıklığı beklemiyordu açıkçası. A Milli Takım’ın oynadığı oyun, tam anlamıyla saç baş yoldurdu. Bugün oynanacak Türkiye-İsviçre maçı için de kimsenin hevesi kalmadı. Skorun da çok önemi yok bu noktada zaten. İşte böyle bir maçın ertesi sabahı Türkiye Futbol Federasyonu ve Milli Takımlar sponsoru olan Turkcell’in yöneticileri ile buluştuk.
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan’a yekten sordum, “Bu tür başarısızlıklar marka değerinizi etkiliyor mu?” Gayet centilmen bir yanıt aldım kendisinden: “Sporun içinde bu skorlar her zaman olur. Evet, bir formsuzluk vardı takımda ama ben bu takımın bir karakteri olduğuna inanıyorum. Kaliteli ve genç bir takımımız var.
Bence bu turnuva bir iş kazasıydı” cevabını verdi. Ve Turkcell olarak sadece skora odaklanmadıklarının altını çizdi:“Türkiye’nin iletişim markası olarak, Milli Takım’a sponsor olmak görevimiz diye bakıyoruz. Bazı farkındalıklar her şeyden değerlidir ve biz bu değerlerin sürdürülebilir olmasına gayret ediyoruz...”
Turkcell, kurulduğu günden beri sporla iç içe olan bir marka. 19 yıldır da spora yatırım yapıyor. Ve 19 yılda Türk sporuna yaptığı yatırımın miktarı 1 milyar TL. Bununla birlikte Turkcell kendi bünyesinde cinsiyet eşitliğini savunuyor, ‘eşit işe eşit ücret’ prensibini benimsiyor. Hedefleri, her yıl kadın çalışan oranını ve kadın yönetici sayısını daha da artırmak. Marka, sporda da her zaman kadınların yanında.