İdil-Mert Fırat çifti ve çelişkilerimiz…
Üzerinden biraz geçti ama yazmadan geçemeyeceğim... İdil Fırat’ın kına gecesinde dört kişinin taşıdığı bir tahtla mekana girişi hâlâ dillerde. ‘O neydi öyle’ diyenler...
Üzerinden biraz geçti ama yazmadan geçemeyeceğim...
İdil Fırat’ın kına gecesinde dört kişinin taşıdığı bir tahtla mekana girişi hâlâ dillerde. ‘O neydi öyle’ diyenler, hâlâ inanamıyor olanlara. Ne var bunda inanılmayacak derseniz, şöyle: Ne kadar zengin, eğitimli, modern olursa olsun; kadınların evlilik ve nikah söz konusu olunca ayarlarının bozulması, abartması, her şeyi insanların gözüne gözüne sokması hali anlaşılır gibi değil Ama bunu sosyal medyada eleştirdiğinizde, “Size mi soracaklar?” diye tepki geliyor...
Doğrudur, bana sormayacaklar. Hatta iyi ki sormadılar! Fakat mesele İdil Fırat değil. Kadınların çoğunda var bu hal ve tavır. Her şey nikah yüzüğünü gösterip poz vermeyle başlıyor, taş ne kadar büyükse o kadar iştah artıyor. Kına gecesinin, kıyafetlerin, saçın ve gelinliğin en abartılısı derken bu haller bazılarına hiç yakışmıyor. Diyeceksiniz ki, insanlar bir kez evleniyor, tabii ki yapacaklar, size ne? İyi de herkes evleniyor, bu gün zaten çiftler için çok özel, çok önemli.
Mesele, neden bu günün maneviyatının bazıları için yeterli olmadığı? Sadece ben değil, herkes aynı şeyi sorguluyor: Ne oluyor da kadın da erkek de evlilik söz konusu olduğunda, dosta düşmana ‘çatlayın’ dercesine şirazesinden çıkıyor? Yoksa kimsenin nasıl eğlendiğinde gözümüz yok. Sadece çelişkilerimiz, gösterdiğimizle yaptığımızın birbirini tutmaması şaşırtıyor. İşte bütün mesele bu.BAZI ŞAHANE KUAFÖRLER
Toplumda çocuk istismarına geçit vermemek konusunda ilerleme var, tepki var, orası çok net. Aylar önce Batman’da bir kuaför salonu camına “Bu salonda 18 yaşından küçüklere gelin saçı yapılmaz” diye duyuru asmıştı.
İçimin yağları erimişti resmen. Bu kez başka bir kuaför, dükkan camına aynı şeyi y...