Şahika Ercümen’den ‘Suya Saygı’ dalışı
Tam deniz salyası denizlerimizi dört bir yandan sarmışken, çok anlamlı bir etkinliğe katıldım hafta başında… Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen’in ‘Suya Saygı’...
Tam deniz salyası denizlerimizi dört bir yandan sarmışken, çok anlamlı bir etkinliğe katıldım hafta başında… Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen’in ‘Suya Saygı’ dalışına tanıklık ettim. Göcek koylarında yaptığı bu dalış, suyun gezegenimiz için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekmek; aynı zamanda kendi adını verdiği ‘suya saygılı’ bir koleksiyonun tanıtımı içindi. Bu koleksiyonun da, dalışın da mimarı ‘yaşama saygı’lı üretimler yapan Koton markasıydı. ‘Şahika Ercümen Suya Saygı’ koleksiyonu, tam zamanında geldi bence. Koleksiyonun doğaya ve suya ne kadar saygı duyarak üretildiğini dinlemek, suya adanmış bir ömrün bu işe adını neden verdiğini bilmek insana iyi geliyor.
“Birileri elini taşın altına sokuyor, farkındalık yaratıyor” diyerek, siz de o işin bir parçası olmak istiyorsunuz. Bu yazı da bunun için zaten. Bu anlamlı koleksiyonu, anlamlı bir dalışla tanıtmak, hele 8 Haziran Dünya Okyanus Günü’ne denk getirmek müthiş fikirdi. Markanın 33. yılına özel olarak Şahika Ercümen 33 metreye daldı. Daldığı yerden ‘Suya Saygı’ afişini aldı, mayosundaki ‘Respect’ (Saygı) yazısını göstererek yüzeye çıktı. Bir teknenin içinde, canlı yayınla su altındaki bu dalışı izlemek paha biçilmezdi.
Sadece Şahika Ercümen’in dalışını izlemedik elbette… Gülden Yılmaz’ın Koton markası olarak doğaya/suya saygı adına vizyonunu ve hayata geçirdiklerini dinleyince; moda sektörünün yapması gerekenler de ortaya çıktı. Çünkü tekstil, dünyaya en çok iz bırakan sektörlerden biri. Karbon emisyonunun yüzde 10’u hazır giyim sektöründen geliyor. Tartışmanın odağında neler var derseniz; hammadde, üretim süreçleri, su tüketiminin azaltılması, kimyasal madde değişimi, verimli pamuk ve elyaf üretimi, atık yönetimi…
Bu alanlarda yatırımların ve iş yapış şekillerinin dönüştürülmesi konusu artık bir tercih değil, zorunluluk! Diğer tarafta tüketicinin isteği ve beklentisi de var... Ürününü satın aldığı markaya, ‘dünyanın kaynaklarına saygılı ol’ diyor... ‘Bu kaynakları korumayı amaçlayan iş modelleri geliştir’ diyor... Koton markası da yılda 80 milyon adet üretim yapan bir marka olarak; ‘Yaşama Saygı’yı, sürdürülebilir üretimi merkeze koyuyor ve bunun altını ısrarla çiziyor.
Marka, strateji ve hedeflerini Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile uyumlandırıyor öncelikle. Bu süreçte en önemli atılımları Better Cotton Initiative (BCI) platformunda Türkiye’nin ilk markası olmak! BCI, dünyada milyonlarca çiftçinin daha sağlıklı koşullarda pamuk üretmesini sağlamak için oluşturulmuş bir inisiyatif.
“Dahası, az suya ihtiyaç duyan teknolojiler kullanarak bir koleksiyon yaratabileceğimizi önce kendimize, sonra sektörümüze göstermek istedik” diyor Gülden Yılmaz. Devamı da aşağıda...