Müslümanların “fetret dönemi” nasıl bitecek?
İslâm âlemi çeyrek asırdır tarihinde eşine rastlanmayan zulüm ve gözyaşının eksik olmadığı “Fetret dönemi” yaşamaktadır. Özellikle Devlet-i Aliyye-i Osmâniye’nin...
İslâm âlemi çeyrek asırdır tarihinde eşine rastlanmayan zulüm ve gözyaşının eksik olmadığı “Fetret dönemi” yaşamaktadır. Özellikle Devlet-i Aliyye-i Osmâniye’nin yıkılma sürecine girmesinden beri bu fetret dönemi, Müslümanların içlerindeki mücadele azmini ve kurtuluş ümidini de alarak devam etmekte.
İslâm âleminin her bir bölgesi yangın yerine dönmüş. Zulüm ve gözyaşı çeyrek asırdır Müslüman coğrafyanın tapulu malı gibi üstüne yapışmış. Filistin, Bosna, Çeçenistan, Eritre, Afganistan, Libya, Irak, Suriye ve en son Arakan…
Bu girdaptan, bu fetret döneminden kurtulmak için Müslümanların ilk yapması gereken Allahü Teâlâ’nın Kur’an-ı Kerim’de buyurduğu üzre ümitsizliği düşmemektir.
Kur’an-ı Kerim’de “Bütün göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır ve bütün işler (netice itibariyle) O’na döndürülür” (Hadid, 5) ve “Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Fetih, 7) buyrulmaktadır. Yani, güç ve kuvvet sahibinin yalnız Allah olduğunun farkına varmalı, düşmanın gücü abartmamalı ve içimizdeki “Mağlubiyet Psikolojisi”nden kurtulmalıyız.