Berlin'le köprüler
BAZEN olaylar beklenenden hızlı gelişir, şaşarsınız. Olayın tarafları bile başlattıkları işin ucunun nereye gelip dayandığını gördüklerinde inanamayabilir. Türkiye- Almanya ilişkilerinde...
BAZEN olaylar beklenenden hızlı gelişir, şaşarsınız. Olayın tarafları bile başlattıkları işin ucunun nereye gelip dayandığını gördüklerinde inanamayabilir. Türkiye- Almanya ilişkilerinde gelinen nokta tam da bu türden bir durumu gösteriyor. Bugüne dek Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemiş olan SPD'nin lideri Martin Schulz, Ankara ile üyelik müzakerelerini durduracağını söyleyince, genelde fazla radikal adımlar atmaktan hoşlanmayan Şansölye Angela Merkel de "Türkiye'nin AB üyesi olmaması gerektiği açıktır. Ortaklarımıza katılım müzakerelerini sona erdirmek için ortak bir pozisyon oluşturmayı teklif edeceğiz" dedi. Bu şekilde yalnızca Ankara ile Berlin arasındaki kriz daha da derinleşmekle kalmadı, Türkiye'nin yakın vadede AB üyeliği gibi bir hedefinin olamayacağı neredeyse resmiyet kazandı. Zaten müzakereler donmuştu. Zaten gayriresmi olarak AB üyeliği hedefi diye bir şey kalmamıştı. Zaten Türkiye AB üyesi ülkelerin önemli bir kısmıyla aynı dili konuşmaktan çoktan vazgeçmiş, ilişkiler sevmediğiniz bir akrabaya ya parası için ya da maraza çıkarmaması için tahammül etme noktasına indirgenmişti.