Cumhuriyet'in zorlu yolculuğu
Biraz tarih okuyanlar, savaşın ardından verilen ve Cumhuriyet'in kurulmasına kadar giden mücadelenin de hayli zorlu olduğunu bilir. Lozan Konferansı'nın evrelerine, müzakerelerdeki çekişmeye bakmak bile bunu anlamak için yeter....
Biraz tarih okuyanlar, savaşın ardından verilen ve Cumhuriyet'in kurulmasına kadar giden mücadelenin de hayli zorlu olduğunu bilir. Lozan Konferansı'nın evrelerine, müzakerelerdeki çekişmeye bakmak bile bunu anlamak için yeter. Kuruluştan sonrası daha az netameli sayılmaz. Yeni Cumhuriyet'in kendisine uygun gördüğü hedeflere ulaşması için de çok uğraşması, uluslararası sistemde kendisini egemen bir oyuncu olarak kabul ettirebilmesi gerekecektir. İçeride ise bir taraftan yeni kurulan devleti işleyen bir mekanizma haline getirmek, diğer yandan bitkin, karmaşık ve heterojen bir topluluktan bir ulus yaratmak çabasına girişilecektir. Ülkenin yetişmiş insan gücü savaşlar, tehcir, kıyımlar ve mübadele sonucunda erimiş gitmiştir.
İşlerin yeniden düzen girmesi çok uzun zaman alacaktır. Anadolu’nun nitelikli insanlarını kaybetmiş bölgeleri ve şehirleri, hayli uzun zaman bellerini doğrultamayacaktır. Bunun da ötesinde yeni Cumhuriyet’in toprakları içinde kalan bölgelerin hemen hepsinin doğal ekonomik ilişki alanları sınırın dışında kalmıştır. Kuşkusuz bu durum da bazı bölgelerin ekonomik çöküntüsüne veya kendilerini toparlayamamalarına yol açmıştır. Bir iç pazar oluşturmak, hem bu nedenle hem de ulaşım ve iletişim imkânlarındaki düşüklükten dolayı yokuş yukarı bir çaba gerektirecektir.